USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu İşler Neşel İşler?!..

24-07-2023

Bizim meslek gazetecilik. Gazeteci demek, bir yerde “halkın sözcüsü, gözü, kulağı ve dili” demek. Halk feryat ediyorsa, gazeteci de bu feryada karşı kör, sağır ve dilsizse, ona gazeteci denmez. Son seçimin ardından halk (halk dedimse, nüfusun yaklaşık yüzde 90’ı) ağır sıklet profesyonel boksörden dayak yiyen bir sinek sıklete döndü. Grogi vaziyette neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor. MTV, ÖTV, KDV, pasaport harcı, vize, şu, bu, akaryakıta ÖTV zammı, zam da zam, ona zam, buna zam, peynire zam, salatalığa zam, domatese zam, patatese-soğana zam, ekmeğe zam!.. Durun yahu bu işler neşel işler?.. (“Neşel”, bizim Antep lehçesinde “Nasıl” demek.) İyisi mi birkaç misalle vatandaşın hal-i pür melâlini 3 maddede anlatmaya çalışalım.

1) Emekliler feryat figan ediyor. Durumu net bir şekilde anlatmak için kendimden misal vereceğim. Bendeniz “basın işçisi” olarak emekli oldum. Bize ait kanun var. Güvenlik personeli gibi 20 yılda emekli olabiliyoruz. Her neyse, yıllar önce emekli olduk. EYT’li kardeşlerimiz emekli olduğunda, onlar 5.500 TL, bendeniz ise 7.000 TL alıyorduk. Sonradan “en düşük emekli aylığı 7500 TL olacak!” dendi. O kardeşlerimize 2000 lira artış yapıldı, maaşları 7500 lira oldu. Bizimkisi de 500 lira artışla 7500 lira oldu. Son zamlarda “emeklilere yüzde 25 zam verilecek” dendi. Sonradan “kök maaş” hesabı çıktı. İnsanın aklına havsalasına sığışmayan bir hesap yapıldı. EYT’liler 7500 lira aldı (yani sıfır artış), biz ise 8.758 TL aldık. Yani artış yüzde 15… Milletvekili Cemal Enginyurt, milletvekili olarak 145 bin lira aldığını açıkladı (65 bin emekli milletvekili maaşı+80 bin milletvekili maşı imiş). İnanın ki gözümüz yok. Allah daha çok versin. Ancak asil 7500 alırken vekilin 145 bin alması neşel iş!.. Milyonlarca emekli o parayla nasıl geçinecek?

2) 15 Temmuz gecesi akaryakıta müthiş denilecek bir ÖTV zammı yapıldı. Akaryakıt fiyatı seçim öncesine nazaran yüzde yüz artmış oldu. Akaryakıt demek nakliye demek. Nakliye demek, maliyet demek. Yani sebze, meyve ve iğneden ipliğe her şeyin fiyatı artacak demek. Vatandaş arabasıyla eşe dosta giderken dahi bin defa düşünecek demek. Haydi bunu yaptınız, ya MTV’den “bir defaya mahsus” ödenen vergilere ilaveten bir kere daha vergi alınmasına ne demeli? Bu neşel iş?! 2003 yılında 1998 model bir araba almıştım. 25 yaşında. 20 yıldır (benim kullandığım müddet) Ocak ve Temmuz aylarında vergimi veriyorum. Zaten bütün ödemelerini vaktinde yapmaya çalışan bir vatandaşım. (Yalnızca bir defasında İstanbul’a gitmiştik. Bir komşumuza, “faturalar gelirse, öde, ben sana öderim” demiştim. O mübarek de 8 liralık elektrik faturamı ödememiş. Bundan dolayı ofisimizin elektriği kesilmişti. Dev gibi şirketlerin borçlarının 2047 yılına ertelenmesi, ya da birçoklarının vergi borçlarının silinmesi bilinen bir vakıa. Bizim ise 8 liralık borçtan dolayı elektriğimiz kesiliyor. İşte onun için ödemelerimi vaktinde yaparım.) Ocak’taki MTV’yi yatırdım. Temmuz’dakini yatıracağım (ona da zaten zam yapıldı). Ayrıca, Ağustos’ta ve Kasım’da iki taksit daha yatıracağım. Sözün bittiği yerdeyiz. Buradan sayın milletvekillerine dönüp şöyle diyeceğim: Henüz bir buçuk aylık milletvekili iken iki buçuk aylık tatil kararı almıştınız, şimdi Meclis toplanma kararı aldı. İyi de yaptı. Lütfen Meclis’e gidiniz, baş başa veriniz, vergi ve zam cenderesi arasındaki vatandaşı ferahlatacak çareler düşününüz.

3) Kiralardaki artış yüzde 25’le sınırlandırıldı. Burada art niyetli kiracılara gün doğdu. Bir tanıdık var. Emekli, bir de kirada evi var. Evli çocuğuyla oturuyor. Kirayı da geçimine katık yapıyor. En başta kiracısının talebi üzerine kirayı rayiç bedelin hayli aşağısında tutmuş. Sonradan pandemi çıkınca iki sene hiç artış yapmamış. Sonradan da çok cüzi bir artış yapmış. Yeni kira yılı gelince yine insaflıca bir kira talep ediyor. Ancak kiracı, “Devlet bana bu hakkı verdi, yüzde 25’ten fazla vermem!” diyor. Verdiği rakam da o semtteki kiraların neredeyse beşte biri. Buyurun bakalım. O zaman diğer fiyatlar da yüzde 25’le sınırlandırılsın. Marketlere, pazara gidin bakın bakalım. Mazot, benzin fiyatına bakın. Vergi artışlarına bakın. Madem durum anlaşılsın diye kendimizden misal veriyoruz. Bir misal daha verelim. Su faturası geldi. 457 Lira. “La yorum, bu neşel  iş! Değirmen mi işletiyk!” GASKİ, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olduğu için, anlasınlar diye Anteplice söyledim. Geçen ay, 321 lira gelmişti. Ondan önce iki ay 11 lira geldi ( deprem dolayısıyla İstanbul’a gitmiştik). Ondan önceki aylar yüz küsur lira geliyordu. Elektrik, telefon, internet, hep böyle. Vatandaş ne yapsın! Bu işler neşel işler? Sayın ilgililer, lütfen vatandaşın sesine, daha doğrusu feryadına kulak verin!..     

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?