USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ADALET VE CESARET

05-02-2018

Gelin bilimsel bir deneyi partililerimize uyarlayalım...

“Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler.” Bizdeki gibi farklı düşünenlerin bir arada olması gibi.

“Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.”  Buna da kongreler ya da seçimler diyelim.

“Metal zemin ısıtılır.” Seçim ve kongreler süreci olsun. “Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar.” Kongreler sürecinde haksızlığa karşı mücadele edersin ama delegeye ve adaletsizce delege yazanlara gücün yetmez. Var olan iktidarın oyunlarına karşılık veremez.

“Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler.” Anlamakta zorluk çekerler. Demokrasiyi, eşitliği, emeği savunan bir partide nasıl olur da engellenirler. Bu engelleyenler de sosyal demokrat değiller midir? ? Aynı tüzük ve program bunları bağlamıyor mudur?

“Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler.”  Her kongrede, her seçimde ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar artık bu partiye hakim olan kliği yenemeyeceklerini anlarlar.

“Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Partililer artık şöyle bir söylev geliştirmeye başlarlar. Ne yaparsak yapalım bizler bunların üstesinden gelemeyeceğiz. Belki bir sonraki kongreye umut edelim ki derler. Bir sonraki kongrede de yav biz bunları ne yenebiliriz ne de düzelte biliriz. Derle ama son bir defa daha zıplayalım yani aday çıkaralım ama kaybedeceğimiz kesin belki! Her defasında bir defa daha zıplarlar.

“Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı ‘hayat dersine' sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar.” Ve gitmek, partiyi terk etmek imkanı varken bir yere de gidilmez ki? Sonra ne derler. Zaten partilide değildi. Kongre süreci bitti bundan sonra parti için çalışmak dururken kaçmak neden. Kaçanlar gidenler zaten solcu değildi. Bizleri gitmekten de alı koyan kelimeler.

“Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30 cm’den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir.”

“Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir.”

Bu pirelerin yaşadıklarına ‘cam tavan sendromu’ denir. Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır.

Cam tavanınız, hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. İnsan inandığına denktir. Yapabileceğini düşündüğü kadardır. |Dr. David Schwartz|

İl ve ilçelerde adaletsiz delege tespitleri olacak genel merkez olarak ses çıkarmayacaksın. Tüzüğü hiçe sayıp seni destekleyenlerin nasıl kazan bakmayacaksın, ses çıkarmayacaksın. Disiplin kurulun olacak, o da senden olacak. Senden olanın her türlü hukuksuzluğunu örtbas edecek.

Kurultaydaki olumsuzluklar eleştirildiğinde; kurultay süreci bitmiştir. Bundan sonrası için çalışmak gerek. Zaten kurultaydaki olumsuzlukları eleştirenlerde partili değil, gözü ile bakacaksın. Kardeşim her haksızlık bu toplumun geleceğinden iki yıl çalıyor. Bunu düşünmeyelim mi? Yapılan her haksızlığı sineye mi çekelim?

Sizlerden tek istediğimiz, tüm partililerden tek istediğimiz; sadece SOSYAL DEMOKRASİYE İNANIN VE YAŞAM FELSEFENİZ HALİNE GETİRİN. Ama önce sosyal demokrat olun.

Son olarak kongre ile ilgili düşüncem!

Adaletsiz ve adeta açık oylamaya dönüşen adaylı başvuru imzası gibi ucube bir uygulama olacak. Delegeler de cesur olamayacak. ADALET VE CESARET KURULTAYI yapacaksın. Bir an gülesin geliyor. Sonra üzülüyorsun. Sonra bizleri kaybetmişlik sendromuna sokanlara, ……. Karmaşık duygular. Küfür yok ama! Mücadeleye …… (noktalı yerleri de siz doldurun.)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?