USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÖZ ELEŞTİRİMDİR

04-07-2018

Cumhuriyet Halk Patisi üyesiyim aktif olarak gençlik kollarından bu yana partinin çeşitli kademelerinde çalıştım. 2010 Yılında 2015 yılına kadar farklı il başkanlarıyla il yönetim kurulunda bulundum. Yönetimde olduğum dönemlerde en iyi yöneticiliği bizim il yöneticileri ve il başkanının yaptığına inandım. Diğer yönetimde olmadığın zamanlarda yöneticilere burun kıvırarak, başarısız ve basiret olduklarına inanarak baktım. Her zaman her şeyin en iyisinin ben ve birlikte çalıştığım dönemlerdeki yönetim kurulu üyeleri ve başkanlarının yaptığına inandım. Eleştirilere kulak tıkadım hiç birisini kaile dahi almadım. Çünkü bizler başarılıydık. Hep bir bahanemiz vardı. Eleştirenlere de kızıyordum.

Kongrelerde biz kazanmışsak ne ala ama kaybetmişsek parti bitti, tükendi bundan sonraki seçimlerde çok kötü sonuçlar alınır. Çünkü seçilen partililer bu işi yapamaz. En iyisini biz yaparız. Biz yoksak partide yok. Başarı da yok. Vazgeçilmez olduğumuzu düşünürüz. O süreçten sonra seçilen karşı grubun başarısız olmasını temenni eder uzaktan izleriz. Eleştirmek ve yerden yere vurmak için.

Eğer kazanmışsak zaten sorun yok çünkü en iyisini biz yaparız zaten. Başkalarına ihtiyacımız olmaz ki! Kaybedenlerle hiç işimiz olmaz zaten. Ne ararız ne sorarız. Görev vermeyiz. Görev almaya kalkınca altında bin türlü hinlik ararız. Partiye geldiklerinde vebalı gelmiş gibi uzak dururuz.

Seçim dönemleri bir başka alem zaten. İstediğimiz dilediğimiz adaylar seçilebilecek yerlerde ise ne ala tüm gücümüzle çalışırız. Bir de bizim istediğimiz aday alt sıralarda ise bitti parti. Baraja takılır. Başarısız olunur. Olması içinde elimizden geleni yaparız. Ama bunları öyle bir sistematik bir şekilde yaparız ki; çalışıyor gibi gözükür, alttan alta kuyularını kazarız. Kimsede anlamaz zaten bu durumu. Hoş anlasalar da ispat edilecek bir durum da değil.

Siyasi çalışma mı? Bizim istediğimiz adaylar olmayınca zaten parti baştan kaybetmiştir. Boş yere emek ve para harcamaya gerek yoktur. Ama siyaset devam ediyor ne yapacağız. Kolay parti seçim bürolarına saat beş çayına gideriz. Çaylarımızı içeriz, sohbetimizi ederiz. Kendimizi gösteririz ondan sonra hava almak bahanesiyle uzaklaşır soluğu içki masalarında alırız. Çalışmalara katılırız arada bir. Gezeriz birkaç esnaf birkaç ilçe resimleri çektiririz. Hoooop sosyal medyada paylaşırız ve en yakın sapaktan döner işimize gücümüze bakarız.  Sosyal medyada ahkam keseriz daha çalışmıyorlar diye kızdığımız da olur.

Ya da bizim adaylar bizim adaylarımızsa; bizler en iyi bilenler olduğumuz için kimseyi adayların yanına yaklaştırmayız. Adeta ablukaya alırız. Başkalarını sürece katmayız. Katalım da başarımıza ortak mı olsunlar. Bundan sonraki süreç için bize rakip mi olsunlar.

Seçimler sonrasında ise şükür başarılı olduğumuz görülmemiştir.  Tabi başarısızlık da bizlere ait değildir. Kimse çalışmadı, kimse partiye sahip çıkmadı bir başımıza kaldık. Elimizden gelende budur. Tüm suçlu parti içi muhalefettir. Koyun, düşünmeyen, makarnacı, kömürcü halktır.

Muhalefet için ise başarısızlığın yegane nedeni koltuklarda oturanlardır. Bu fırsat kaçmaz istifa çağrıları, hakarete varan eleştiriler. Rakibi alt edebilmemin yolu açılmış ve en iyi şekilde kullanmak gerekir.

Evet partidaşlarım yazamadığım onca hata yaptım ki satırlara sığmaz. Şahsiyetim için ve yakınlarımın siyasi geleceği için mücadele ettim her zaman. Ülkenin geleceği, rahat yaşamak ve güzel günler için siyaset yapmadım. Bir yerlere gelseydim zaten bunları elde edecektim. Ama gelinen süreçte anladım ki kazanan da kaybetmiş. Ülkenin, çocuklarımızın geleceği çalınmış. Biraz geç oldu ama bazı şeylerin farkına varmak da iyi şeyler hissettirdi bana. Tek suçlu benim. Tüm partililerimden özeleştirimi kabul etmesini diler. Aynı hataları yapmayacağımı belirtirim. Ve son olarak hiç kimse vazgeçilmez değildir. Hiçbir şey benden ya da bizden ibaret değilmiş. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?