CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz gün yaptığı başörtüsü açıklamasının ardından, bugün AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşı hamlesi geldi.
Kılıçdaroğlu ve Erdoğan'ın sözlerinin ardından bugün Türkiye Komünist Partisi, "Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı ülkemizi cehalete, yobazlığa, sömürüye, zorbalığa, NATO’ya mahkum etmek için birbirleriyle yarışıyor." diyerek bir açıklama yayımladı.
"Ülkeyi aydınlığa taşıyacak halk kesimlerine, laikliği yüceltecek siyasi iradeye boyun eğdiremeyeceksiniz." denilen açıklama şöyle:
Başaramayacaksınız
Laikliği tamamen ortadan kaldırdınız, yasaları değiştirdiniz, siyaseti dinselleştirdiniz, eğitim sistemini çökerttiniz, elbirliğiyle bu ülkeyi kararttınız ama başaramayacaksınız. Türkiye’yi aydınlığa taşıyacak halk kesimlerine, laikliği yüceltecek siyasi iradeye boyun eğdiremeyeceksiniz.
Yıllar önce meselenin türban olmadığını, insanların temel özgürlük alanlarından biri olan kılık kıyafet tercihleri bahanesiyle Türkiye’de gerici bir saldırı başlatıldığını söylemiştik. Aynı noktadayız.
Cumhuriyet’in yeniden ayağa kalkacağı sosyalist Türkiye’de insanların giysileri bir tartışma konusu olmayacak. Ama o zaman insanların başörtüsünün arkasına sığınan din istismarcıları da olmayacak!
Bugün tartışılan özgürlükler değil, Türkiye’ye giydirilmek istenen AKP elbisesini kabullenip kabullenmeyeceğimizdir.
CHP lideri yanına aldığı sağcı siyasetçilerle birkaç aksesuar eklediği bu elbiseyi giymemizi istiyor.
Halkımız yoksullukla, hayat pahalılığı ile boğuşurken, ülkemizin gençleri, kadınları, işçileri özgürlük ve eşitlik için seslerini yükseltirken, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’la giriştiği “hangimiz daha yobazız” rekabetinin kaybedeninin Türkiye olmasına izin vermeyeceğiz.
Demokrasi aldatmacasıyla şu ana kadar gerçekleştirdikleri Anayasa değişiklikleri, yasal düzenlemelerin sonuçları ortadayken hangi yüzle yeni yasalardan, Anayasadan söz ediyorlar? Yurttaşlarımızı bu rezalete karşı tavır almaya çağırıyoruz.
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı ülkemizi cehalete, yobazlığa, sömürüye, zorbalığa, NATO’ya mahkum etmek için birbirleriyle yarışıyor. Alternatif olma iddiasındaki HDP de tahmin edileceği gibi “yasa ya da anayasa değişikliğine ben de varım” diyerek hemen topa girdi. Artık ayrı bir sese, bu ülkenin aklını, vicdanını, aydınlık geleceğini temsil eden farklı bir sese güç verme zamanı gelmiştir.
Türkiye Komünist Partisi meydanı boş bırakmamaya ve laiklik, bağımsızlık, devletçilik için, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Cumhuriyet için mücadeleyi sürdürmeye kararlıdır.
