Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın İdam Edilişlerinin 50. yıl anısına bir konuşma yaptı.
Konuşmayı aslında 6 Mayıs’ta yapacağını ancak o tarihte TBMM’nin tatil olmasından dolayı bugün yaptığını ifade eden CHP’li Başarır, “Bugün 3 yiğit adamın idamının üzerinden tam 50 yıl geçti. Alçak bir zihniyet, hain bir hükümle bu yiğitleri idam etti. Deniz, Hüseyin, Yusuf daha yirmili yaşlarda ülkesinin ve dünyanın en temel sorunlarını kendisine dert edinmişti. Bu çocuklar yetenekliydi, zekiydi, yakışıklıydı ve Türkiye’nin en iyi okullarında okuyorlardı.
!#**v1574&pl=true**#!
Ailelerinin hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Yaşasalardı hepsi zengin birer avukat, birer mühendis olabilirlerdi, hayatlarını en iyi şekilde sürdürebilirlerdi ama emekten, halktan, işçiden, köylüden, haktan, adaletten yana tercihlerini kullandılar. Haklı bir mücadele verdiler ve ‘Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ dediler. Bu 3 yiğit sadece ülkedeki sorunları değil, dünyadaki sorunları da kendilerine dert edindiler. Filistin’e gittiler, Filistin’de İsrail zulmüne karşı direndiler. ‘One Minute’ deyip de sonra İsrail’e yüzünü dönmediler çünkü yürekleri vardı, idealleri vardı ve inançlıydılar.” ifadelerini kullandı.
BU ÜLKENİN KADERİ BU MU?
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Samsun’dan Ankara’ya yaptıkları 19 Mayıs yürüyüşünün resmini Genel Kurul’a gösteren CHP’li Başarır, “Bakın, Yürüyüşte ‘Tam Bağımsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşü’ diyor. Kim yapıyor bu yürüyüşü? Deniz Gezmiş ve Arkadaşları. Kucaklarında Türk bayraklarıyla yapıyorlar bunu. Bu arkadaşlar defalarca tutuklandı, gözaltına alındı ve işkenceye maruz kaldılar ama hep direndiler. Bugün bu 3 yiğitin değerli bir avukatını kaybettik. Kendisine, Erşen Sansal’a Allah’tan rahmet diliyorum. Halit Çelenk’e de Allah’tan rahmet diliyorum, saygıyla anıyorum. Gerçekten acıyla, üzüntüyle yaşadığımız bir gün. O 3 yiğidin annelerini ağlattık. Deniz Gezmiş’in Annesi Mukaddes Öğretmen, oğlunun idamından 2 gün sonra eve gelir, gelinine seslenir ve kızım, okul müdürüne git söyle ki ben 2 gün okula gelemeyeceğim der. İşte biz böyle bir anneyi ağlattık ama dün de bir cumhuriyet aydını, cumhuriyet kadını Necla Kavala’nın ciğerini yaktık. Bu ülkenin kaderi bu mu?” sözlerini ifade etti.
50 YIL ÖNCE CUNTA VARDI AMA BUGÜN DAHA BETER DURUMDASINIZ
Cunta, sıkıyönetim mahkemeleri gibi 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nin de Osman Kavala hakkında verdiği kararın hukuktan uzak, vicdandan uzak, ahlaktan uzak olduğunu belirten CHP’li Başarır, “50 yıl önce cunta vardı ama bugün daha beter durumdasınız. En azından o mahkemeler bir karar verdiği zaman zikzak yapmıyordu, lanetliyorduk. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bir mahkeme Osman Kavala’ya beraat ettiği dosyadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriyor. Tutuklandığı casusluk dosyasından beraat kararı veriyor. Ya cunta mahkemeleri, sıkıyönetim mahkemeleri bu kadar ucube bir şekilde karar vermiyordu ama şunu o mahkeme bilsin. Ona o talimatı verenler, ona o hükmü yazdıranlar ve kendileri Osman Kavala hakkında karar vermediler. Onlar kendileri ve o hükmü ona verdirenler hakkında bir karar verdiler. Gün gelecek, dünkü karar o beyefendilerin yüzüne okunacak. Bu konuda söz veriyorum!” dedi.
GEZİ, DENİZ DEMEKTİR, YUSUF DEMEKTİR, HÜSEYİN DEMEKTİR!
Gezinin bir onur mücadelesi olduğunu ve herkesin orada bulunduğunu hatırlatan CHP’li Başarır, “Gezi’de, MHP, CHP, HDP hepsi vardı. O gün bozkurt işareti yapan, zafer işareti yapan milyonlarca insan sokaktaydı çünkü gezi bir onur hareketiydi. Gezi, şerefli çocukların hareketiydi. Bu çocuklara bugün terörist diyemezsiniz. Gezi, Deniz demektir, Yusuf demektir, Hüseyin demektir. Gezi, zulme karşı tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti demektir. Gezi yiğitliktir. Gezi Mustafa Kemal’e iki ayyaş diyen zihniyetin yüzüne tükürmektir. O yüzden ben o çocukların bir kez daha önünde saygıyla eğiliyorum.” ifadelerine yer verdi.
İDAM CEZASI OLSA OSMAN KAVALA’YI ASACAKSINIZ, ZİHNİYETİNİZ BU!
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın bir milletvekilinin kürsüde terör suçundan idam edilen bir kimseyi savunmaması gerektiğini ifade etmesi üzerine söz alan CHP’li Başarır, “Milletvekili olmadan önce ben bir insanım. Adım Mahir, kardeşimin adı Taylan, kızımın adı Deniz ve ben bununla gurur duyuyorum, bu insanları seviyorum. Ben bu insanlarla büyüdüm ve benim babam da Deniz Gezmiş asıldığında onunla cezaevinde arkadaştı ve babamla da onur duyuyorum. Her asılan terörist dersek Mustafa Pehlivanoğlu’na da bunu diyebilir misiniz?
Üzülmediniz mi sayın başkan? 80’de asılan Mustafa Pehlivanoğlu’na üzülmediniz mi? Ben onu da yanlış buluyorum. Ben Adnan Menderes’in asılmasını da yanlış buluyorum. Ben Deniz Gezmiş’in asılmasını da yanlış buluyorum çünkü gencecik çocuklar. Bu çocuklar sayın başkanım Engin Altay’ın dediği gibi karıncayı incitmemişler. Filistin’de ne eğitimi aldıklarını nereden biliyorsunuz?
O gün Filistin halkına yardım etmek için dünyanın birçok yerinden devrimci gelmişti ve onlar da bunlardan bir tanesiydi. Yanlış mı yaptı diyorsunuz? Siz yanlış yaptı diyorsanız ben size hiçbir şey söylemeyeceğim ama kim ne oy verdiyse kendisini bağlar. Ben bu insanların devrime olan inancına, eşitliğe olan inancına, köylüye, millete olan inancına gönül verdim ve burada da konuşma ihtiyacında bulundum. 80’de de, 70’de de, 60’da da ve bugün de aslında bir idam cezası verildi. Yani idam cezası olsa Osman Kavala’yı asacaksınız, zihniyetiniz bu.” dedi.
BİR PARTİNİN ADAY ADAYI OLAN HAKİM O KARARI VERİYORSA BEN ONUN KARŞISINDAYIM!
Osman Kavala ile Deniz Gezmiş’i nasıl aynı kefeye koyuyorsunuz diye laf atılması üzerine CHP’li Başarır, “Osman Kavala olabilir, başka bir yurttaşımız olabilir. Hatta herhangi bir ildeki, ilçedeki ülkü ocakları başkanı olabilir. Eğer birisine haksızlık, hukuksuzluk yapılıyorsa, yanlış işler yapılıyorsa bir partinin aday adayı olan bir hâkim o kişi hakkında karar veriyorsa ben onun karşısındayım. Ben ne Kavalacı olayım ne şucuyum. Ben bir hukukçuyum!” ifadeleriyle konuşmasına son verdi.
