Atılım Üniversitesi, mevcut Tıp Fakültesi’ni büyütme kararı aldı. 2019 yılında faaliyetlerine başlayan Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yeni binası bugün düzenlenen törenle resmen açıldı. Atılım Üniversitesi'nin İncek Kampüsü'nde düzenlenen törene Atılım Üniversitesi Rektörü Serkan Eryılmaz, Atılım Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyet Başkanı Yalçın Zaim, Ankara İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ali Niyazi Kurtcebe, Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Gazetemiz Ankara Temsilcisi Sertaç Eş ve Gazetemizin yazarı Işık Kansu da katıldı. Rektör Eryılmaz kaymakam ve il sağlık müdürüne yeni tıp fakültesi binasını gezdirdi.
'TEKNOLOJİK AÇIDAN ATILIM'
Açılış konuşmasında söz alan rektör Eryılmaz, "Bu yıl tıp fakültemizde ilk mezunlarımızı vermenin heyecanını yaşarken bu yeni binayı da üniversitemize kazandırdık. Bu yeni bina yalnız fiziksel değil teknolojik açıdan da atılım niteliği taşıyor. Fakültemizin 11 projesi Tübitak kapsamında destekleniyor. Sağlık insanlarının yetişeceği bu binanın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
'HER MESLEKTAŞIMIZA İHTİYACIMIZ VAR'
Şu an Ankara'da 7'si vakıf 5'i kamu olmak üzere 12 Tıp fakültesinin olduğunu belirten Ankara İl Sağlık Müdürü Kurtcebe ise "Bu programlarda 16 bin kişi eğitim görüyor. Sağlık alanında her meslektaşımıza ihtiyacımız var. Sağlık hizmetini en iyi veren ülkelerden birisiyiz. O yüzden böyle ortamlara ihtiyacımız var" dedi.
'22 BİN MEZUN VERDİK'
Son olarak üniversite kurucusu Yalçın Zaim konuştu. Üniversiteyi ilk başta tek fakülte (İşletme) olarak düşündüğünü belirten Zaim, "Bugün aşağı yukarı 250 dönümlük bir arazi üzerinde 150 bin metrekarelik kapalı alanımız var. Boyle bir ortamda aşağı yukarı 10 bin öğrenci ve onlara eğitim veren bin kadar insan var 30 yılda 22 bin mezun verdik. 7 fakültemiz var. Daha öteye de gidecek. Bugüne kadar ne gerekiyorsa yaptık asıl önemli olan yarın ne yapacağımız" ifadelerini kullandı.
'ÜNİVERSİTE GÜÇLÜ VE ÖNCÜ OLMALI'
Zaim sözlerini şöyle tamamladı: "Olay bina değil. Bina bunun çok küçük bir kısmı. Asıl önemli olan ülkenin kendisi. Bizim gibi ülkeler, bugünün şartlarında ordu ve üniversiteler ile ayakta durur. Eğer bir ülke ekonomik yönden kalkınma, toplumsal güçlenme ve uluslararası itibar istiyorsa üniversiteler güçlü ve öncü olmalıdır."
