İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "hançer" sözlerine yanıt verdi. Akşener, "Ben hiç kimseye arkadan hançer vurmadım. Arkadan işim yoktur. Çünkü kul hakkından çok korkarım" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısına katıldı. Akşener konuşmasına başlamadan önce, ilçe belediye başkanlarını tanıttı. Adayları tek tek kürsüye çıkaran Akşener, "Kazanacak mısın" diye sorarak ellerini kaldırdı.
Akşener'in hedefinde hafta sonu 38'inci Olağan Kurultayı'ndan genel başkanını değiştiren CHP vardı. Kurultayı takip ettiğini söyleyen Akşener, "Sözlerimiz kimine karın ağrısı yaptı. Bazıları da kendilerine bizi düşman gördü. Bizi oyunbozanlıkla suçlayanlar, parti için hesaplarını milletin önüne koyanlar hafta sonu itibariyle birer "değişim havarisi" oldular" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun kaybetmesinin ardından eleştiriler karşısında "güldüğünü" ifade eden Akşener, "şükür namazı" kıldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun kurultaydaki "hançer" göndermesine de yanıt veren Akşener, "Sayın Kılıçdaroğlu da hançerden bahsetti. Hançer işi ortada kaldı. Ben hiç kimseye arkadan hançer vurmadım. Ben hakkettiği takdirde hançeri kalbine vururum. Arkadan işim yoktur. Çünkü kul hakkından çok korkarım. Ben değilsem hançer kimin? Bu hançer edebiyatı çok ilginçti. Benim üstüme kaldı. Görüşeceğiz" diye konuştu.
Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle:
Yıllar evvel Turan Yazgan hocam 1990'da bizi Türk dünyasına geziye götürmüştü. Azerbaycan'da o zaman Doğu Berlin'de tanıştığım Şahmar Atam ve Melek ablam ile karşılaşmıştık. Kazanacaklarına dair inançlarını nasıl kuvvetle anlattıklarını biliyorum. Melek Ablamın gözyaşlarını dindiğini hissetmek ve bugün bu zaferi kutluyor olmak muhteşem bir duygu. Kutlu olsun, sonsuz olsun.
İki gün sonra 10 Kasım. Bu sene Atatürk'ümüzü ebediyete yollayışımızın 85'inci yılı. Mustafa Kemal bir mücadeledir. Hayalleri gerçek kılma inancıdır. Mustafa Kemal bir gururdur. Saatler 9.05'i gösterdiği anda aynı büyük hüzünle duracağız. Siyasi hayatını Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e düşmanlık besleyerek sürdürenlerin acizliklerine şahit olacağız. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzden razıyız. Allah'ta mavi gözlü bozkurtumuzdan razı olsun.
ENFLASYON
Biliyorsunuz yeni ekonomi yönetiminin açıklamış olduğu enflasyon ile mücadele planı yok. İktidarın enflasyon temennisi geçen hafta yeniden güncellendi. Bakalım yıl sonuna kadar daha kaç kere güncelleme gelecek.
Saraydaki zevk-ü sefa ortamı tam gaz sürüyor.
Ülkemizde siyaset milletten kopuk bir anlayışla yapılırken suni gündemlerle vakit öldürülürken biz yine milletimize gittik, dertlerini dinledik. Biz emekli maaşlarını asgari ücret düzeyine çıkartın diyoruz ama ülkemizde 7 bin 500 lira alamayan insanlarımız var. Yahu sizin hiç mi vicdanınız mı sızlamıyor.
"BU ÜLKEYE KAZIK ATAN HERKESİ DEĞİŞTİRECEĞİZ"
Rant arsızıyla ile karşı karşıyayız. Hayvancılık yapılan bu köyde onların mera arazileri de kamulaştırma sistemi içine alınmış. Deprem riski nedeniyle yıktıkları köy okulunun yerin okul bile yapmaya tenezzül etmiyorlar. Halkın köyü terk etmesi için elinden geleni yapıyorlar. Akran zorbalığı var ya bu da iktidar zorbalığı.
Kütahya'da en fazla naz edilen başkan benim. En fazla sözü kesilen, parmak sallanan başkan benim. Allah izin verirse o parmakların hepsini kıracağım. Biz bu düzeni değiştireceğiz. İsterse yakınım olsun. Kazık atan herkesi değiştirmezsem buradan adımı sileceğim. Bu ülkeye kazık atan herkesi değiştireceğiz.
Hele gariban kız çocuklarına, gariban delikanlarına... Onları üzenleri silmezsem adiyim.
FİLİSTİN-İSRAİL ÇATIŞMASI
Bu zulmü yaşatanlar ve bu zulümden siyaset üretenler resmen saadet zinciri oluşturdular. BM Genel Sekreteri bile katil Netanyahu'nun Gazze'deki mezalimin karşısında sadece "dehşete düştük" demekle yetiniyor. Dünyanın göstermiş olduğu bu vurdumduymazlık tarih kitapların utanç vesikası olarak yer alacak. Bu vahşetin daha nesini tartışacağız. Böyle bir vicdansız böyle bir umursamazlık olabilir mi?
İsrail-Filistin arasında 80 yıldır süre gelen bu çatışmanın çözümü Netanyahu'nun bu zihniyetinden kurtarmaktır.
BLINKEN ZİYARETİ
Ziyaret sonrası yapılan açıklamada bir nokta dikkatimizi çekti. Öncellikle şunu söylemek isterim. Çözüm yolu sivilleri bölgeden çıkarmak değil katil Netanyahu'yu durdurmaktır. ABD'nin de adeta emir eri olan Netanyahu'yu durdurmaya gücü yeter. Kimse kimseyi kandırmasın. AK Parti iktidarının alışkanlık haline getirdiği "kuzuyu yiyip çobanla sohbet edip, acıyı paylaşma" rolünü kaldıracağız. Bu bir ahlaksızlık ölçüsüdür.
6 ŞUBAT DEPREMİ VE YEREL SEÇİM
8 ay önce ağır deprem yaşadık. Bizim görevimiz yerel seçime deprem gündemini taşımaktadır. Son zamanlarda yapılan inşaatlar kent estetiğini bozduğu gibi şehir güvenliğini de etkiledi. Yerel seçimlere alarm veren bir şehircilik sistemiyle giriyoruz. Şehirlerdeki imar rantı AK Parti'ye o kadar tatlı geldi ki iç göçü özendirmeye başladılar.
İYİ Parti olarak iktidarı ele aldığımızda öncelikle ilçelerimizde rantı ve rüşveti engelleyeceğiz. Göreve geldiğimiz gibi imarı yeniden düzenleyecek kentlerimizi kimliğine kavuşturacağız. Kentsel dönüşümün en hızlı örneklerini biz gerçekleştireceğiz. İmar planlarından oluşacak rantın birilerinin cebine değil kentin faydalarına aktaracağımız bir sistem oluşturacağız. İYİ Parti yönetiminde belediyelerde şaibe olmayacak. Özellikle büyükşehirlerimizi çağın gerekliliklerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Sığınmacılara kira ve mülk satışına izin verilmeyecek. Kent estetiğini koruyacağız. Yeni yerleşim alanlarını kişi başına en az 30 metrekare yeşil alan düşecek şekilde hazırlayacağız.
İYİ Parti olarak Türkiye'yi yönetmeye hazırız. Tek ihtiyacımız olan milletimizin bize fırsat vermesi. Bunun için sonuna kadar çalışacağız. Çünkü o fırsatı geri tepmeyen bir siyasi partiyiz. Çünkü biz millete kulağını tıkayan değil, milletiyle omuz omuza olan bir partiyiz. Sözlerimiz her zaman açık, net, şeffaf oldu. Karşımıza her çıkana göre değişmedi. Sözlerimiz kimine karın ağrısı yaptı. Bazıları da kendilerine bizi düşman gördü. Bizi oyunbozanlıkla suçlayanlar, parti için hesaplarını milletin önüne koyanlar hafta sonu itibariyle birer "değişim havarisi" oldular.
CHP ELEŞTİRİSİ
Ben vatan haini, her şeyi bozan, beşli çete tarafından satı alınmış... Bizzatihi sayın Cumhurbaşkanı eliyle kontrol edilmiş, meşhur FETÖ dosyası yeni kapatılmış ama herhangi bir şey bulunamamış.. Bir güldüm, güldüm. Hepsi sayın Kılıçdaroğlu'na en ağır hakaretleri ettiler. Hani kola kutusunu koysan kazanıyordu. İnanamadım ve oturup iki rekat şükür namazı kıldım. Bu ara hep şükür namazı kılıyorum.
Her türlü erdemi solda her türlü ahlaksızlığı sağda gören konuşmalar yapıldı.
Sayın Kılıçdaroğlu da hançerden bahsetti. Hançer işi ortada kaldı. Ben hiç kimseye arkadan hançer vurmadım. Ben hakkettiği takdirde hançeri kalbine vururum. Arkadan işim yoktur. Çünkü kul hakkından çok korkarım. Ben değilsem hançer kimin? Bu hançer edebiyatı çok ilginçti. Benim üstüme kaldı. Görüşeceğiz.
Bundan sonra kendimizden başka kimseye kefil olmayız. Siz isteseniz bile ben olmam."
