USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GAZİANTEP FUTBOLA BURUK

15-12-2018

Gaziantepspor teknik patronu Okan Buruk Gaziantep Üniversitesinde katıldığı panelde; “Gaziantep halkının fazla sporu seven bir şehir olmadığını düşünüyorum” tespitinde bulunmuş…

El cevap; “sevdirin” o zaman…

Neden tribünler boş, neden üç beş takımın maçlarında seyirci var, neden tam dolu olmuyor…

Okan Buruk öncesi de böyleydi, bundan sonrası da böyle olacak ve yeni stadyum bittiğinde ve Gaziantepspor kent merkezinden 20 kilometre “ötede bir stadyumda” maçlara başladığında “durum daha da vahim” olacaktır…

Yeni stadyum, ilk maçlarda, stadyumu merak edenler tarafından; belki dolmasa da yarım olabilir, “ötede bir stadyum problemi” tıpkı Galatasaray Arena stadyumunda olduğu gibi olacaktır… Kent merkezinden uzakta olması az olan seyirciyi daha da azaltacak…

Neden seyirci Gaziantepspor maçlarına gelmiyor?

Bizim dönem sporcu ve sporseverler iyi bilir… Gaziantep Şehir stadyumunun yıkılıp seyirci kapasitesi daha yüksek olsun, tek kapalısı olan bir stadyum elbette Gaziantep’e yakışmıyordu, üstelik stadyum ve müze tarafındaki kapalı salon “inşaat olarak” ömrünü tamamlamış ihtiyaca cevap veremiyordu…

Kamil Ocak Stadyum inşaatı başladı sonuç;

Yıllarını futbola veren genç sporcuların yakın şehirlere gidip spor yaşantılarına devam etmek mecburiyetinden dolayı Malatya-Kahramanmaraş-Elazığ gibi kentlere gittiler… Tabi futbol müsabakaları da mahallelerdeki toprak, tribünsüz, kontrolsüz, rica minnetle hakemlik yapanlara kaldı, elbiseyle ve yan hakemsiz, maçlar oynandı… Kavga- gürültü- yaralanmalar cabası…

En acısı seyirci kalmadı ve Gaziantep’te futbol unutuldu, 1969 yılında kurulan Gaziantepspor’a kadar, üçüncü ligden başlayıp kısa zamanda, “unutulamayan yöneticilerin” unutulmayan transferleri ile ellerinde yükseldi…

Seyirci; önemli maçlarda zamanın ulaşım şartlarına rağmen onlarca otobüsle takımı için dış saha maçlarına koştu, kentimizde Gaziantepspor için sinerji yaratılıyor, esnaf, tüccar, sanayici, öğrenci maçlarda Gaziantepspor un en büyük destekçisi oluyordu…

Gaziantepspor taraftardan aldığı bu desteğe karşılık, futbolcu ve yöneticiler, çarşıya iniyordu… Çarşı ve pasaj esnafıyla iç içe, tribünleri dolduran seyirciye bir nevi samimiyet, teşekkür ziyaretleriydi… Lise öğrencileri de ihmal edilmezdi elbette, okullar ziyaret edilir salonlarında söyleşiler yapılır, öğrenciler soru sorar bilgilenirdi…

Sosyal paylaşım sitesinde, Galatasaray-Gaziantepspor maçını izleyen bir dostumuz şunu paylaşmıştı;

İstanbul Gaziantepliler Derneği (hem de birkaç dernek var) gelmiyorsa maçlara “bir burukluk var demektir…”

Çoğaltabiliriz nedenleri…

Eski Gaziantepli sporcular maçlara gitmiyorsa, “bir burukluk var demektir…”

Eski başkanlar maçları takip etmiyorsa, sanayiciler gece maçları için işçileriyle birlikte servis otobüslerini göndermiyorsa, üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu Karataş bölgesinden maç saatlerinde hafif raylı bedava yapılmıyorsa,

Ve Gaziantepspor üyelerinin çoğunluğu komşu bir ilin ilçesinden ise “bir burukluk var demektir…”

Yazı yıllar öncesine ait “kendimi haklı hissediyorum” ne dersiniz…

GAÜN BESYO’da panele katılan Teknik Direktör Okan Buruk spor kültürünün Gaziantep'te çok oturmadığı söylerken çok tartışılacak bir tespitte bulunarak “Gaziantep halkının fazla sporu seven bir şehir olmadığını düşünüyorum” dedi. 

Gaziantepspor teknik direktörü Okan Buruk, Gaziantep Üniversitesi BESYO bölümü öğrencileriyle “Türkiye’de antrenörlük” konulu panelde buluştu. Gaziantep Üniversitesi BESYO bölüm başkanı Doç Dr Mürsel Biçer’in daveti üzerine öğrencilerle bir araya gelen Okan Buruk, Türkiye’de antrenörlük konusunda ki bilgileri aktardı.

Gaziantep’te Sporun yaşanmadığını ve çok sevilmediğini ve sporun gerisinde düşündüğünü ifade eden Buruk, “Gaziantepsporun başına geçtikten sonra 3-4 ay dışarda karşılaştım arkadaşlar ve tanıdıklar bize “Gaziantep nasıl” soruyorlardı bende gülerek, “yemek yemeye geldim” diyordum. Büyük ilgi yok ama spora karşı yürüyüşü seviyorlar. Daha çok spor alanları yaratılmalı. Spora daha çok yönlendirmek gerekiyor. Şehir olarak çok fazla sporu seven bir şehir olduğunu düşünmüyorum. Arttırılması gerekiyor” dedi. 

CEKETİMİ ÇIKARAYIM PARA DÜŞMESİN

Buruk konuşmasına başlarken öğrenciler karşısında sık sık espriler yaptı. Üniversite’de olmanın zevk olduğunu belirten Buruk “ benim açımdan çok sevindirici İlk defa üniversiteye konuk oldum. Burada olmak büyük bir zevk.  Ceketimi çıkarayım paralar düşmesin” deyince salon kahkahalarla inledi. 

KİMSE İŞİME KARIŞMIYOR

Maddi imkanlar çok önemli. Bazen kulüp içinde yaptıklarınızı kendi özveri ve deneyimleri ile yapabiliyorsunuz. Biz bu sene düşük imkanlarla yaptık. Herşeyimiz 4x4 lük olmadı ama sonuçları bizim için çok önemliydi. Sezon başından itibaren kadroyu değerlendirmek. Yapımızı daha çok genç, aç, isteyen az para kazanmış oyuncular üzerinde kurduk. Geçen sene futbola doymuş futbolcularla çalıştım. Orada çalışmak stresliydi. Bu  seneki grup farklı. Buradaki ortamımız çok güzel. Bir antrenör için çalışma ortamı anlamında çok rahat bir kulüpte çalışıyoruz. Zorluklarımız çok fazla. Geçmişten gelen. Kulübün içinde sizin işinize karışmayan yönetimin olması bizim için çok önemli. Bu büyük avantaj. Gerçekten bu sene ekonomik zorlukları bir kenara koyuyorum. Takım olarak ta maliyet anlamında daha az para harcayan. Genç oyuncuları kadrosuna katan bir takım olarak konumumuz çok iyi. Biraz ileriye götürebiliriz. Takım içindeki atmosferi yakalamak çok önemliydi. 

YABANCI FUTBOLCU GETİREMİYORUZ

İlk geldiğimde en büyük eksiklik futbolcu yoktu. Geçen seneden birçok oyuncu ayrılmıştı. 8-10 tane isim sayabiliyorduk. Onun dışında kalem kağıt alıp doldurmaya başladık. Yeni bir takım kurduk. 18 transfer yaptık. ilk 11’de oynayan Karcemarskas, Şenol Muhammet, Muhammet İldiz, İbrahim Akın, Oğulcan değişmez isim olarak iki kişi kadronun içindeydi. Yeni takım kurmak içinde bulunduğunuz imkanlar önemliydi. Her istediğiniz oyuncuyu alamıyorsunuz. Buraya oyuncu getirmek daha zor oluyor. Gelen oyuncu şehri seviyor ama iş buraya getirene kadar. Ön yargılar oluyor. Maddi anlamda daha fazla para istiyor. Özellikle yabancı getirmek çok zor oluyor. Sıfırdan takım yaptık. Eksik olarak dersen kadro yapısı yerinde değildi. Tabi hücumda Muhammet’in yanında skor üretecek bir iki oyuncu daha olsaydı bizleri ileri taşırdı” diye konuştu. Panelin son bölümünde ise BESYO bölüm başkanı Doç Dr Mürsel Biçer, teknik direktör Okan Buruk’a günün anısına hediye takdim etti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?