Yıllarca faiz lobisini aşağılayan pilli görüş, aslında yıllardır gizli gizli faiz yiyordu. 1973 CHP-MSP hükümeti döneminde sanayi ve ticaret bakanlığını erbakancılar almışlardı. Faizli krediler sayesinde sanayileşerek zengin oldular. Bu faize de şöyle fetva verdiler:
'Türkiye laik bir devlettir. Yani dini yoktur. Bu nedenle dinsiz devletlerden faiz almanın bir günahı yoktur' diyerek, faizi kendilerine helal ettiler. Almanya'da, Avrupa'da çalışan mücahitler için de aynı fetva geçerli idi.
Ülkücülere, inancı zayıf gözüyle baktılar, kafir muamelesi yaptılar. Kendileri komünizm ile mücadele edemediler, ülkücüler edince de; 'karışmayın, itle kurt boğuşsun biz de seyredelim' dediler. Böylece ülkücülerle solcuların bir kısmı mezara, bir kısmı cezaevine giderken, kalanların da sicilleri bozuldu, devlet işine giremediler.
Bunların burunları bile kanamadı. Bu kefeni dantelliler okul bitirip devlet yönetmeye başladılar ve 15 Temmuz denemesine giriştiler. Bunlar Mustafa Kemal'e karşı oldukları için Kurtuluş Savaşı'nda da bir tek mermi sıkmadılar, bu savaşta da burunları bile kanamadı. Ölen öldü, bunlar beleş bir devlete sahip oldular. Onlar çile çekerken, bunlar para ütülediler, güçlendiler. Sonra sessiz sedasız iktidara geldiler.
'İmam hatipler arka bahçemizdir, oy depomuzdur' dediler. Bu defa faiz yemeyen inançlı insanların paralarını yastık altından çıkarmak için sözde faizsiz arap bankalarının şubelerini kurdurdular. Dini otoritelere finans kurumlarına para yatırmanın helal olduğunu yazdırdılar. Halbuki sistem aynen faizli bankanın sistemi idi. Hep faizli bankalara denk kar payı verdiler. Yoksa rekabet edemezlerdi.
Faizli bankanın poliçesindeki kar kısmında faiz yazılı idi. Arap bankaların poliçelerinde kar payı yazıyordu. Yoksa sistem aynı idi. Böylece Türkiye'de saf müslümanın yastık altındaki paraları arap bankalarına girdi ve dünya bankalarına faizle borç verdiler. Sonra örtülü ödeneklerle nakşi Enver Ören gibilerini zengin ettiler. Jet Fadıl'ı zengin ettiler. Sonra garibanın parasına el koydular. 'Sen bugüne kadar karına ortak idin, şimdi de zararına ortak olacaksın' dediler.
Bir süre küçük tasarruf sahibi müslümanları sızlattılar. Şimdi de Toki konutlarını faizli kredi ile almaya çekinen mücahitleri rahatlatarak Toki'nin elinde şişip satılmayan konutları satmak için Diyanet'e fetva verdiriyorlar.
Yakında İran'ın muta nikahını Türkiye'ye taşıyıp zinayı meşrulaştırırlarsa şaşırmayalım. Hayrettin Karaman'a rüşvetin hırsızlık olmadığına dair fetva verdirdiler. Bunlar çaktırmadan dinde reform yapıyorlar da farkında değiliz. Yakında islam dini içerisinde yeni bir Protestan mezhep çıkarırlarsa şaşırmayalım. Söylemesi bizden...
