USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİRBİRİMİZE GÖZ KULAK OLALIM

02-01-2022

Bütün yeni yılların en önemli özelliğidir eskimek!
Daha doğrusu eskitilirler! Tarihin tekerleğini çeviren, zaman; Bir de bakmışsınız ki bugününüzü dün yapmış!
Tik tak tik tak tik tak....Tekerlek geleceğe doğru döner. Ancak; İnsan kafası, geride kalabiliyor. İşte o kafalara göre işletilen zaman gelecek yerine geçmişe götürebilir sizi. Bir de bakmışsınız ki, bir geçmişte hiç haketmediğiniz bir çukurda yaşıyorsunuz!
Zamanın tekeri dönüyordur; Tik tak tik tak... Siz ise bir “çukurda” nasıl “düştüğünüzü” düşünürken bulursunuz kendinizi.
Sizin elinizde olmayan rastlantılar sizi zamanın bir “çukuruna” düşürmüştür, hiç olmadık olmamanız gereken bir zamanı hayat diye yaşatır size, çukur: ”Bu senin kaderin yaşa bakalım” der.
“Ama bu benim hayalim değildi” diye itiraz edecek olursunuz. Başlarsınız kırılmaya dökülmeye, bağırmaya... Bir çukurun içine düştüğünüzü o zaman farkedersiniz, sizin de içinde bulunduğunuz tarihin tekerleği bir çukura düşmüştür, patinaj yapıp durmaktadır, bir ileri bir geri bir ileri bir geri...
Durun, yarım bırakmayın okumayı! Yazı, ”kişisel gelişim” analizi gibi olmaya başladı. Ama ne yapayım, ben de patinaj yapan o tekerin içindeyim bir ileri bir geri gitmekten, çalkalanmaktan mideme kramplar girmeye başladı. Kafam karışık içinde bulunduğumuz durumu analiz etmeye çalışıyorum. Mantıklı bir açıklaması olmalı bunun, hasbelkader, çukura düşmüş hayatlarımızın geleceği söz konusu. Ne yapmalıyız, ne yapıyoruz, ne yapacağız?
Zamanın döngüsünde yeniden başa döndük. Bugün ocağın ikisi oldu bile, çok “pahalı” hayat deneyimlerimiz var. Çoğumuzda, günlük “yevmiye” ile çalışan sistem dışı ucuz işgücü olma korkusunun tedirginliği var. ”Ne iş olsa yaparım abi korkusunun” “aczi” içinde patinaj yapıyoruz. ”Kaygı bozuklarımız” çektiğimiz patinajı etkiliyor. Ancak, bilmeliyiz ki, çukurdan birbirimizi biz kurtaracağız! Hadi bir el atalım hadi bir omuz verelim. Haydi... Tek gerçek bu; Biziz, kendimiziz bu “patinajı” ileriye taşıyacak olanlarız; Çoğuz, çoğuluz!
Düşünsenize, bir çukurun içine düşmüşüz hem çukurla hem birbirimizle hem bize yüklenen korkularla sorunlarımız var. Patinaj yapıp duruyoruz! Kolay değil: Patinajı bitirmenin tek yolu öncelikle birbirimizle olan sorunları halletmek! Birbirimizle uğraşırken çektiğimiz patinaj “çukuru” derinleştiriyor.
Yazı daha da derinleştirilebilir. Ancak yazı derinleştikçe çukur da derinleşecek biliyorum. Düştüğümüz çukura bu kadar önem atfetmemek gerekir. Çukuru önemsizleştirecek olan bizim bilincimizdir. Şöyle farzedelim: Tarihin tekerleği hızla dönerken bir çukura düştü ve çıktı. Biraz sarsıldık o kadar. Bu bir deneyimdi! Biraz acıdı ama tarihin tekeri böyledir işte “tekerrür ettirirsen” acı çekersin. İnsanlık; Düşe kalka, ağlaya güle, tarihin içinde yolculuk yapıyor.
2022 uzak gibiydi değil mi?
Haydi imkansız gibi görüneni mümkün kılalım, çukurlara düşmemek için birbirimize göz kulak olalım.
Tolstoy der ki: ”Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir.”
Umudu çoğaltalım, uzağı yakın, imkansız gibi görüneni mümkün kılalım, ”çukurdan” hep beraber çıkalım.
2022 yılımız “çukurlardan” çıktığımız bir yıl olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?