Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, partisinin Düzce 3'üncü Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Burada konuşma yapan Erbakan, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Milli Görüş'ün bir kez daha haklı çıktığını" söyleyen Erbakan, şöyle konuştu:
"Şu son günlerde yaşadığımız olaylar, İran’a yapılan alçak tecavüz, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yürüttüğü katliam, Suriye’de yaşanan olaylar Orta Doğu‘da bölgemizde yaşanan olaylar bizlere rahmetli Erbakan Hoca'mızı hatırlattı. İşte dost ve kardeş ülke komşu ülke İran’a haksız, hukuksuz, azgın ve şımarık bir saldırıda bulundular. Arkasından Siyonizm’in kovboyu Trump, Erbakan Hoca'mızın ifadesiyle ‘terbiye edilmemiş bir aygır’ gibi dün gece İran’a saldırıda bulunmaya kalktı. Orta Doğu‘yu dizayn ettiler… Irak’ta Saddam Hüseyin’e diktatör yakıştırmasıyla ortadan kaldırdılar. Irak’ı işgal ettiler, üçe böldüler arkasından sıra Kaddafi’ye Libya’ya geldi. Kaddafi’ye de bir diktatör yakıştırmasıyla onu da ortadan kaldırdılar. Suriye’de de Beşar Esat’ı da görevden uzaklaştırdılar Suriye’yi de şimdi istikrarsızlaştırdılar ve bölünmenin eşiğine getirdiler. Suriye’de Esat döneminden kalan bütün ağır silahları füzeleri donanma kuvvetlerine askeri üsleri hemen birkaç ayın içerisinde İsrail yerle bir etti Golan Tepeleri'ni işgal etti. Stratejik noktaları kontrol altına aldı Suriye hava sahasında hakimiyetini sağladı ve zaman kaybetmeden şimdi de İran’a saldırdı. Eğer bugün İslam alemi ile birlik beraberlik içerisinde üzerimize düşenleri yapmazsak, gerekli adımları atmazsak, İran’la, Pakistan‘la, İslam ülkeleri ile beraber ayağa kalkıp bu şımarık ve azgın Siyonistlere anladığı dilden cevap vermezsek er ya da geç bu belalar bizim başımıza gelecek. O zaman bize yardımda bulunacak, destek olacak bir ülke de bulamayacağız. İşte Suriye, Irak ve Libya ortadan kaldırılıyor, en son İran ortadan kaldırılıyor ve en son lokma olarak sıra Türkiye’ye geliyor.
“SAYIN CUMHURBAŞKANI BOP EŞ BAŞKANLIĞINDAN ÇEKİLDİĞİNİ İLAN ETSİN”
'Büyük Orta Doğu Projesi’nin Eş Başkanıyım' diye yıllarca bu projelere destek oldular. Irak’ın işgal edilmesine destek oldular, hava sahamızı açtılar, üslerimizi kullandırdılar hatta kara sahamızı da açacaklardı ama Meclis’te tezkere reddedildi. Arkasından NATO’nun Libya operasyonuna destek oldular. Arkasından Suriye’nin bu hale gelmesinde yine dış güçlerin planlarına alet oldular ve şimdi de konuşmaktan başka ve hamasetten başka bir şey yapmıyorlar. Konuşmak bize düşer, muhalefet partisi olarak elimizde yetki olmadığı için kınamak, lanetlemek, miting yapmak bize düşer ama iktidar sahibi olanlara adım atmak düşer. Ne adım atılacak; bir defa Sayın Cumhurbaşkanı'nın çıkıp diğer ismi Büyük İsrail Projesi olan 'Büyük Orta Doğu Projesinin Eş Başkanlığı görevini bugün itibari ile bıraktım, Büyük Orta Doğu projesinden Türkiye olarak çekildik’ diye mutlaka ilan etmesi lazım. Büyük Orta Doğu Projesi demek Büyük İsrail Projesi demek, Irak’a yutan Suriye’yi bu hale getiren şimdi İran’ı yutmaya çalışan ve arkasından Türkiye’yi yutmak isteyen projenin adı Büyük Orta Doğu Projesi.
Amerika’ya bir ders verilmesi bakımından bizim şehit kanıyla sulanmış topraklarımızda, Adana İncirlik‘teki Amerikan Üssü’nün bir an evvel kapatılması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne alınması lazım. Bu da yetmez İsrail’i azgın ve şımarık Siyonistleri teröristleri korumak için yine şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda Malatya Kürecik‘te kurulmuş olan radar üstünün de bir an evvel kapatılması lazım. Bunlar da yetmez Türkiye’nin öncülüğünde D8 ülkelerinin ve hatta diğer Müslüman ülkelerin acilen İstanbul’da bir zirvede toplanması ve bu zirvede azgın ve şımarık Siyonistlere karşı terbiye edilmemiş aygır Amerikan yönetimine karşı askeri müdahalede dahil bütün seçeneklerin masaya yatırılması lazım. Bugün değilse ne zaman? ‘Efendim ateş bize de gelir bize de saldırırlar’ zaten geliyorlar. Bu planların gidişatına baktığınız zaman 5 ila 10 sene içerisinde sıra Türkiye’ye gelecek Allah muhafaza buyursun. AK Parti iktidarı Amerika’nın ve Avrupa Birliği’nin peşinde 25 sene dolaşacağı yerde, D-60 hedefini gerçekleştirebilseydi bugün Siyonistler bu şımarıklığı yapamazlardı inşallah Allah'ın izniyle eğer bunları yapmazlarsa biz geleceğiz ve Yeniden Refah Partisi olarak Milli Görüş olarak bu Siyonistlere anladığın dilden cevabı biz vereceğiz Allah’ın izniyle.
“YOKSULLUK SINIRI 80 BİN TL’Yİ AŞTI”
Ortadoğu’daki yangın kadar mutfaktaki yangının da Türkiye’nin en önemli meselelerinden olduğunu kaydeden Erbakan, şöyle konuştu:
"Türkiye’de halkın birinci gündem maddesi yoksulluktur, açlıktır, fakirliktir. 1 kg kirazın Ankara’da bir süpermarkette 1000 TL’ye satıldığına şahit olduk. Ankara’nın mutena semtlerinden mütevazı semtlerinden bir tanesinin pazarında 1 kg kirazın 600 TL’ye satıldığına şahit olduk. İstanbul’da 1 kg Türk kahvesinin 850 TL’ye satıldığını biliyoruz. İsmi lazım değil meşhur bir dondurma markası Ankara’da Maraş dondurmasının kilosunu 1300 TL’ye satıyor. Şu rakamlara bir bakın bir de gözünüzün önüne emekli maaşını, asgari ücreti getirin. Kirazın tek bir tanesi 10 TL olmuş, şeftalinin tek bir tanesi 25 TL olmuş bugün asgari ücretli bir kardeşimiz gidip kiraz alacağı zaman çocuklarının başına bir çocuk başına bir tek tane kirazı ancak üç çocuğu dört çocuğu varsa 30 TL 40 TL verecek üç tek tane veya dört tek tane kiraz alıp evine gidebilecek. Şaka yapmıyorum, gerçeklerden bahsediyorum. Yoksulluk sınırı 80 bin TL’yi aştı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavsiyesine uyup da üç çocuk sahibi olan bir aile olursa yoksulluk sınırı 100 bin TL oluyor. Üç çocuklu 5 kişilik bir ailenin temel ihtiyacını karşılayabilmek için kimseye muhtaç olmadan azami ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ayda 100 bin TL geliri olması lazım. Bu hesaba göre Türkiye’de halkın yüzde 80’i yoksul. 4 kişilik bir ailenin, 2 çocuklu bir ailenin karnını doyurabilmesi için ayda 26 bin TL gerek. 3 çocuklu 5 kişilik bir aile olursa sadece karnını doyurabilmek için 35 bin TL’ye yakın bir para elde etmesi gerek. Asgari ücret 22 bin 100 TL, emekli maaşı 14 bin 469 TL. Emekli maaşı açlık sınırının neredeyse yarısı seviyesine gelmiş. İki asgari ücret giren bir hanede yoksulluk sınırının yarısı kadar bir gelire sahip. Memur maaşları yoksulluk sınırının yarısı seviyesinde memur perişan emekli perişan asgari ücretli perişan.
“AK PARTİ DÖNEMİNDE VATANDAŞIN BORCU 800 MİSLİ ARTTI”
Bununla beraber küçük esnaf bu faiz oranlarıyla, bu vergilerle bu sigorta primleriyle; alım gücünün sıfıra düştüğü bu piyasada, bu doğalgaz ve elektrik faturaları ile bu iş yeri kiralarıyla boğazına kadar borca batmış durumda. Çiftçiler bu girdi maliyetleri, elektrik, mazot fiyatları, gübre tohum fiyatlarıyla, alım fiyatının bu kadar düşük olması ve yine bununla beraber en son yaşanan zirai don olaylarıyla çiftçinin borcu 1 trilyon TL’yi aştı. AK Parti iktidara geldiğinde çifçilerin borcu 2,5 milyar liraydı. Vatandaşın banka borcu AK Parti iktidara geldiğinde 6 milyar liraydı bugün 4,5 trilyon TL’ye geldi. AK Parti iktidarı döneminde 85 milyonun banka borçları tam 800 misli artmış. Çiftçinin borçları 400 misli artmış. Türkiye işsizler ordusuyla Avrupa birliği ülkelerinin nüfuslarını geride bırakıyor. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 32’ye gelmiş. Türkiye’de toplam işsiz sayısı 13 milyona ulaşmış. 13 milyon demek pek çok Avrupa Birliği ülkesinin nüfusundan daha fazla işsizler ordumuz var. ‘Efendim işsizlik yok iş beğenmemezlik var...’ İktidar sahipleri bunu söyleyip duruyor. İş beğenmemezlik var da Sağlık Bakanlığı’nın '56 temizlik görevlisi alacağım' diye çıktığı ilana 23 bin vatandaş başvuruyor. Bunu nasıl açıklayacaksınız?"
