USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Vaziyetimizi MEFHÛM-ı MUHÂLİFİNDEN okuma...

29-12-2023
Vaziyetimizi MEFHÛM-ı MUHÂLİFİNDEN okuma.
Veya DERTLERİMİZE bir de TERS tarafından, ya da ARKA cephesinden bakma.
Bakalım hele !
Biliyoruz ki, her gün bi OPERASYON yapılıyor ve, ya bir SUÇ şebekesi “ÇÖKERTİLİYOR” ya da bir MAFİYA lideri yakalanıyor.
Bunların hepsi de son ALTI AYDAN beri yapılıyor.
Yani, sayın ALİ YERLİKAYA’nın Haziran ayında İçişleri Bakanı olmasından sonra.
Ve yani, Süleyman Soylu’nun yerine oturmasının hemen ardından başlıyor.
Dün de bir tanesi yakalandı:
Almanya tarafından çıkarılan Interpol KIRMIZI bülteniyle aranan UYUŞTURUCU BARONU Eric Schroeder derdest edildi.
MaşâAllah ki;
Bizim polis bunları ELLERİYLE koymuş (gibi) buluyor.
Malûm ya, İstanbul’umuz MAFİYA KARARGÂHI haline getirildi.
Tabii ya, bir EV alana TÜRK vatandaşlığı verildi ve bunların hepsi de bizim buralarda bir EV sahibi oluverdi.
Pekiii, bizim polis teşkilatı bunları BİLMİYOR muydu ?
Bilmez olur muydu hiç.
Türkiye’de bir kişi bir defa suç işlemişse, belki kendisini saklayabilir. Aynı kişi aynı suçu ikinci defa işliyorsa polisin gözü kulağı dikilir. Aynı işe devam ediyorsa bu işte bir BİT YENİĞİ var demektir.
Hele de UYUŞTURUCU işlerinde …
Pekiii, bütün dünyanın KIRMIZI bültenlerle aranan bu BARONLAR son 6 ayda mı memleketimize yerleştiler ?
Tabii ki HAYIIIRRR !
İşin doğrusu, son ALTI SENEDE.
Bu 6 sene ne zaman veya kimin zamanı ?
Yani;
(31 Ağustos 2016 tarihinde Efkan Âlâ'nın istifa etmesinin ardından İçişleri Bakanlığı görevine atanan; bu görevi 4 Haziran 2023 tarihine kadar sürdüren ikinci en uzun süre İçişleri Bakanlığı yapan)
SÜLEYMAN SOYLU zamanı.
Her konuşmasında, (“af etmeyeceğim”, “ezeceğim”, “gözünün yaşına bakmayacağım” gibi) HİDDET ve ŞİDDET fışkırırdı.
Otomobilde EMNİYET KEMERİ takmayanları bile “hiç ACIMADAN cezalandıracağını” ve bunların “DRONLARLA resimlerinin çekilip tesbit edileceğini” de HAYKIRMIŞTI.
Pekiii bütün bunların sonunda ne olmuştu ?
Koskomaaannn bi HİÇ !
Hah işte, meseleye MEFHÛM-ı MUHÂLİFİNDEN bakma diye buna diyorum.
Yani, bu derdimizin, bu meselenin ne olduğunu, bunun GEÇMİŞİNE veya ARKA cephesine bakarak okuyorum.
Ve şunu merak ediyorum:
Sayın ALİ YERLİKAYA, selefi olan Süleyman Soylu ile bu meseleleri konuşmuş oluyor mu hiç ?
Veya bi FİKİR teatisinde bulundu mu ya da İSTİKŞÂFÎ (keşfedici) bi görüşme yaptı mı ?
Ne dersiniz arkadaşlar ?
Siz de böyle bakar mısınız veya bunu merak eder misiniz ?
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?