-Tarih boyunca İran 38 savaş yapmış. Bunun 35 tanesini müslüman ülkelerle yapmış, 3 tanesini gayrimüslim ülkelerle yapmıştır. Bunun neresi müslüman. Hep kardeş kanı dökmüştür. 80 milyonluk İran'da 15 milyon Pers ırkçısı devleti yönetiyor. Tıpkı Suriye'de Beşar Esad'ın azınlığı gibi. Başkaldıranı ya hapse ya da mezara gönderiyorlar. Bu zulüm bitmelidir. Geçmişte de bir avuç Pers, Selçuklu ve Osmanlı'ya farsçayı dayatmışlardı.
- İran-Irak savaşında 8 yıl hep müslüman öldürmüştür. Irak da öyle. Üstelik İran Azeri Türklerini, Irak Kekük Türklerini cepheye göndermişler, Türk'ü Türk'e kırdırmışlar.
-M.Ö. 626 yılında İran kralı tarafından barışmak üzere yemeğe davet edilen Saka kralı Alpertunga'nın yemeğine zehir koydular ve savaşamayan adamları ile birlikte öldürdüler. Sonra kızı Tomris Hatun babasının intikamını alır.
-Yavuz Selim'in safevi Türk devletini yıkması ile bir Pers devleti doğdu. O gün bugündür Azeri Türkleri İran'da Pers devletinin esaretindedirler. Şu anda 35 milyon özgür değildir.
-Türkiye Türk Birliği'nin ilk adımlarını atıyor, ancak Turan Yolu kapalıdır. Tam kaynaşmak ve başarılı olmak için mutlaka Türkistana açılan bir karayoluna ihtiyaç vardır. Geç kalınırsa Türk Birliği dağılabilir. Acil olarak yapılacak olan İran'ın sınırları içerisinde Güney Azerbaycan denilen bölgenin 35 milyon Türk nüfusu ile birlikte Hür olan Kuzey Azerbaycan'a bağlanması gerekiyor.
-Peki, İran müslüman bir ülke, nasıl olur da sen bunu savunabilirsin diye kızabilirsiniz. Evet İran'ın bölünmesi kaçınılmaz gözüküyor. Türkiye de bu satranç oyununda hamlesini yapmalıdır.
-Bundan 30 yıl önce Karabağ savaşında İran, yüzü kızarmadan, Türkiye'nin gözlerinin içine baka baka ermenilere silah, cephane ve erzak gönderen İran idi. Geçen yıl yeni Karabağ savaşında İran yine Türklerin gözünün içine baka baka Ermenistan'a yardım etti. Kısaca İran bu bölünmeyi hak etmiş midir?