USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hep SİYASET, hep SİYASET … !?

21-05-2021
İçimiz dışımız siyasetle ve ilaveten de MAFİYA hikâyeleri ile doldu; hayatımızın her zerresi SİYASET oldu.
Biraz UZAKLAŞMAK lazım değil mi, nedir bu vaziyet ?
En büyük ve en mühim ihtiyacımız, birazcık SÜKÛNET.
Onun içindir ki, ESKİ zamanlardaki KÖY ODASI sohbetlerini ve köyümüzün sakin hayatını ÖZLEDİĞİM bizim köylerin hikâyelerinden (Annem’den dinlediğim) birini anlatmak istiyorum.
Bizim köylerin bu tür hikâyeleri bitmez. Bilerek veya bilmeyerek yapılan gülünç hareketler ve söylenen sözler UNUTULMAZ.
Mesela;
Gereksiz yere dövüşenlere veya birinin peşine takılıp da “zırt-pırt” onla-bunla kavga edenlere “HASAN TİTO’un İT’leri gibi birbirlerine düştüler” denir.
En az 90 sene evvelinin hikâyesidir:
HASAN TİTO, Gaziantep’in Oğuzeli ilçesi Hülümen köyünde oturan, biraz KAFADAN sakat, fukara ve zararsız bir insanmış.
Bütün eğlencesi İTLERİ birbirleriyle dövüştürmesiymiş.
Kendisi için ekilen “ŞEKERE”yi (köyün fakiri için, zengin köylü tarafından ekilen ekini) Antep’e getirip sattıktan sonra bir torba ekmek alır (“İT’in ahmağı baklavadan pay umar” misali), bu ekmekleri göstererek şehirden toplayabildiği kadar İTİ peşine takar, ekmekleri ufak ufak atarak Nurgana’ya kadar getirir, Nurgana’nın İTLERİNİ de çağırıp köyün dışarısında bunları birbirleriyle dövüştürüp SEYRİNE bakar ve kendi kendine de;
“Hasan Tito’un ardına düşen İTİN hâli aha böyle olur” diye söylenir;
“Ulan TİTO ! Ne bu hâlin ? Hayvanları niye birbirine düşüriysin ?” diye soranlara da;
SEYRİ BELEŞ, Seyri beleş” diye cevab verirmiş.
Bazan bizim köye de (Kefersarı’ya) gelir, sabahları her evde yapılan ekmeklerden alır ve köyün İTLERİNİ “şöş, şöş, şöş …” diye çağırarak peşine takıp götürür, Üçkubbe’nin, K.Karacaören’in veya İnkılap’ın İTLERİYLE boğuşturup kan-revan içinde bırakırmış.
Bir gün Safo Eci’m, Dedem NÜVEYRAN’a dert yanmış:
-Kele NÖYREN ! Bu İTLERİN hâli n’olacak ? Hasan Tito’ya bir şey söyle …
Dedem n’etsin ? Fransızların gözünü yıldıran, onları dize getiren Çete Reisi İstiklal Madalyası sahibi NÜVEYRAN OĞUZ, Hasan Tito’ya ne desin ?
Ancak, “Hasan Tito’un ardına düşen İTLERE ben ne edebilirim ?” diyebilmiş.
Neyse …
Ve işte yine bizim köylerin bir sözü:
Çocuk, sabahleyin ahıra girip bakmış ki, bir TİLKİ ahırda YUVA yapmış ve yavrulamış.
Çocuk heyecanla eve koşup babasına haber vermiş:
-Baba, TİLKİ bizim ahıra GUZLAMIŞ ! (Guzlama=doğurma. Kuzulama gibi bir şey)
Baba, gayet sakin cevab vermiş:
-Öyleyse, o bizim İTİN PUŞTLUĞUDUR !
Evet … İT, “İTLİĞİNİ” yapsa, bir TİLKİ ahıra yuva yapabilme cesaretini gösterebilir mi ?
Nasıl, SİYASETTEN biraz UZAKLAŞABİLDİK ve birazcık da TEBESSÜM edebildik mi ?
***
(Not: Lütfen, bunu esas alarak memleketimiz ile ilgili SİYASİ bi yorum yapmayın, SİYASİ bi görüş belirtmeyin ve memleketi böyle işlerle özdeşleştirmeyin. Canım memleketim benim, bütün dünyanın KISKANDIĞI refah içerisinde, hüzünden ve dertten uzak ileri, aydın ve MÜREFFEH bi memlekettir. Aksini iddia edene KÜSERİM haaaa !)
(2. bi not daha: Haaa bi de şu var: Bu söylediklerim DÜNYA genelinde düşünülebilir ve hatta düşünülmelidir de … Mesela, ABD’nin zayıf gördüğü ve bilhassa MÜSLÜMANLARI ve Müslüman ülkeleri birbirine düşürüp geri çekilerek HASAN TİTO gibi seyrine bakması uygun düşebilir. Bununla ilgili yorum yapılabilir.)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?