USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HADİ CANIM SEN deee !?

09-04-2023
DSP’nin başındaki Adam (Önder Aksakal) gitmiş AKePe’yi desteklediğini bildirmiş ve bunun için de ECEVİT’in KEMİKLERİ SIZLAMIŞ imiş !?
Yok beyaa !
Bir bakın hele, SIZLAMIŞ mı SIZLAMAMIŞ mı veya sızlaması gerekir mi imiş yoksa GEREKSİZ mi imiş ?
Birazcık, özün de özeti olarak ECEVİT HAYRÂNLARI için HÂFIZA ve HÂTIRA TAZELİYELİM (mi ?)
Aslında, her işin başında görünen BÜLENT idi, ama PERDE arkasında daima (3 sene evvel ölen karısı) RAHŞAN vardı.
Mustafa BÜLENT ECEVİT, 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da doğdu. 1943-1950 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu milletvekili olarak görev yapan Prof. Dr. Fahri Ecevit ve ressam olan Fatma Nazlı'nın oğludur.
Ecevit 1944 senesinde Robert Koleji'nden mezun olmuş, mezuniyetin ardından Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde çevirmen olarak göreve başlamış, 1946 yılında Rahşan (Aral) Ecevit ile evlenmiştir.
Yurt dışında kalmış ve Türkiye'ye döndükten sonra 1957 senesinde milletvekili seçilmiştir. 1959 yılında CHP’nin Parti Meclisi üyeliğine seçilen Ecevit, 27 Mayıs 1960 Ayaklanmasından sonra oluşturulan Kurucu Meclis'te görev almıştır.
1961 yılında bir kez daha milletvekili olarak meclise giren Ecevit 1961 ve 1965 yılları arasında İsmet İnönü başkanlığında kurulan koalisyon hükümetlerinin üçünde de çalışma bakanı olmuştur.
Ordu tarafından 12 Mart 1971 MUHTIRASI verildiğinde,”Bu hareket Bana karşı yapılmış bir harekettir” demiş ve İNÖNÜ’nün sessiz kalmasına razı olamadığı için de, Genel Sekreterlik görevinden istifa etmiş; 1972 yılında da, Parti Meclisi toplantısında çoğunluğun oylarını alarak CHP GENEL BAŞKANI olmuştur.
Bunun üzerine İSMET İNÖNÜ, kurduğu ve ömür boyu Genel Başkan olarak görev yaptığı CHP’den İSTİFA zorunda kalmış ve istifa ettikten sonra da, 25 Aralık 1973’de Ankara’da (KAHRINDAN) ölmüştür.
Neyse …
BÜLENT ECEVİT, 3 defa BAŞBAKAN olmuştur:
1)1974’de, bütün ömrü boyunca GERİCİ olarak andığı taraftaki (şimdi ÖLÜ) Necmettin ERBAKAN’ın başında olduğu Milli Selamet Partisi ile koalisyon hükümeti kurarak BAŞBAKAN oldu.
Bu durum, ERBAKAN’ın ve Partisi’nin GÜÇLENMESİNİN ve yayılmasının başlangıcıdır.
1974’de AF çıkarmış ve (Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları desteğiyle de) bütün TERÖR suçluları SERBEST bırakılmıştır.
Bu tarihten itibaren 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar TERÖR olayları AZMIŞ ve Türkiye bir İÇ SAVAŞ içerisine girmiş ve BEŞ BİN ÖLÜ, 25 BİN de YARALI olmuş ve İhtilalin sebebini teşkil etmiştir.
***
2) 5 Haziran 1977’de yapılan genel seçim sonrasında BÜLENT ECEVİT liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi, oy oranını arttırmış ve 213 milletvekili çıkarmış, ancak, gereken 226 çoğunluğa sahip olamamıştı. (Henüz, seçimin kesin sonuçları açıklanmadan, gelen haberlerle SEVİNÇTEN kendinden geçmiş ve bir nutuk çekmiş ve ÇOĞUNLUĞU sağladığını söylemiş fakat ertesi günü BOŞ konuştuğu ortaya çıkmıştı)
Bunun üzerine SÜLEYMAN DEMİREL liderliğindeki Adalet Partisi, Millî Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi’nden oluşan ve II. Milliyetçi Cephe olarak adlandırılan 41. Hükûmeti kurulmuştu.
Ancak, 11 Aralık 1977’deki yerel seçimlerde de CHP birinci parti olarak çıkınca BÜLENT ECEVİT, Adalet Partisi’nden 12 milletvekili ile, CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil’in ayarlamasıyla belediyeye ait Florya’daki Güneş Moteli’nde yapılan PAZARLIKTA;
TUNCAY MATARACI, ŞERAFETTİN ELÇİ, HİLMİ İŞGÜZAR, Mete Tan, Orhan Alp, Hasan Korkut, Ali Rıza Septioğlu, Enver Akova, Ahmet Karaaslan ve Güneş Öngüt'ün olduğu Adalet Parti’li 10 milletvekiline BAKANLIK vererek, bunları SATIN ALMIŞ ve Süleyman Demirel Hükumeti’ni devirmiş ve 42. Hükûmeti kurmuştu.
Bu SATILIKLARIN bir kısmı daha sonra, HIRSIZLIK ve YOLSUZLUKTAN ve TERÖRDEN mahkum olmuşlardır. (Şerafettin Elçi’nin sıfatı, “DOĞU’nun ELÇİSİ” idi)
İşte, memleketin içerisinde bulunduğu (şehirler, kasabalar, mahalleler, kahvehaneler ve camiler bile bölünmüş, günde en az 15-20 ölü ve bir çok da yaralı çıkmaya başlamış ve dolayısıyla) İÇ SAVAŞ bu dönemde AZMIŞ ve Meclis, hiçbir Kanun çıkaramaz olmuş ve 7 ay boyunca bir CUMHURBAŞKANI bile seçemez hale gelmiş; bunun üzerine Ordu, birkaç defa MUHTIRA vermiş ancak vaziyet düzelmeyince de 12 Eylül İHTİLALİ gerçekleşmişti.
Bu dönemde, ŞEKER, YAĞ ve diğer gıda maddeleri ile TÜP gaz, MAZOT-BENZİN piyasadan çekilmiş Ekonomi ÇÖKMÜŞTÜ.
2 paket SANA YAĞI alabilmek için Belediye önünde veya bir küçük TÜP gaz alabilmek için TÜPÇÜLERİN önünde KUYRUKLARDA beklemek ve bunlar için TORPİL aramak veya 20-30 litre benzin-mazot alabilmek için bir gün evvelinden 20-30 km uzaktaki akaryakıt istasyonlarında sıraya girmek zorunda kalınmıştı.
KİBRİT bile bulunmaz olmuştu.
TUZ Gölü mü kurumuştu ki, TUZ bile zor bulunuyordu ?
Bu dönem ANARŞİ ve YOKLUK dönemi olarak hafızalarda yer etmiştir. Ve şimdi de AKePe’nin dilinden düşmemekte ve her fırsatta söylenmektedir.
12 Eylül İhtilalinden sonra Partiler kapatılmış ve bütün liderler tutuklanmış ve siyasi yasaklar getirilmişti.
BÜLENT de yasaklılar arasında olduğu için Karısı RAHŞAN, Demokratik Sol Parti (DSP) adıyla bir parti kurmuş ve içinden çıktığı CHP’yi bölmeyi başarmış ve CHP’yi ÇÖKERTMİŞTİ.
***
3)Siyasi yasaklar kalkınca da BÜLEN ECEVİT, 1987’de DSP’nin Genel Başkanı oldu.
1991’de Zonguldak milletvekili olarak meclise girmiş;
1999'daki seçimlerin ardından 28 Mayıs 1999'da MHP ve ANAP ile koalisyon hükümeti kurmuş ve 3. Defa BAŞBAKAN olmuştu.
RAHŞAN’ın alenen, “bunlar AĞZI KANLI KATİL” demesine rağmen, MHP ile Koalisyon kurulmuş olması ve DEVLET BAHÇELİ’nin de bu lafa hiçbir cevap veremeden, SESSİZ kalıp BOYUNUNU büküp, Başbakan Yardımcılığını yürütmesi ŞAŞKINLIK yaratmıştı.
Bu dönemde;
1)Herkes tarafından bilinmesine ve söylenmesine rağmen (Ecevit'in sağ kolu ve Devlet Bakanı HÜSAMETTİN ÖZKAN'ın bilgisi, görgüsü, gözetimi ve MÜSAADESİ altında ve Onun sayesinde) 16 tane BANKA, göz göre göre İFLAS etmiş; ama hiçbir tedbir alınmamıştı. Bu yüzden milletin paraları bankalarda BATMIŞ, iflaslar ve İNTİHARLAR olmuştu.
2)RAHŞAN’ın isteği üzerine “RAHŞAN AFFI” olarak bilinen AF çıkarılmış ve bütün HIRSIZLAR, HAPÇILAR GASPÇILAR sokağa salınmış ve millet DIŞARI ÇIKAMAZ HÂLE GELMİŞTİ.
3)Başbakan ECEVİT, Milli Güvenlik kurulu toplantısı sırasında toplantı devam ederken dışarı çıkmış ve kapının önünde bekleyen gazetecilere, “Cumhurbaşkanı A. Necdet SEZER, KAFAMA ANAYASA KİTABINI FIRLATTI” diye AĞLAYARAK dert yanmıştı.
4)DOLAR bir gecede 600 liradan 1200 liraya fırlamış ve esnaf, tüccar İFLAS etmişti.
DEVLET BAHÇELİ’nin ERKEN seçim istemesinin ardından 2002’de seçimler yapılmış ve halkın kızgınlığı ve hatta iktidara olan TİKSİNTİSİ oylara yansımış ve MHP, DSP ve ANAP seçim BARAJI ALTINDA KALMIŞ ve Recep tayip Erdoğan’ın AKePe’si tek başına İKTİDAR olmuştu.
Bu seçimin ardından, CHP’nin ÖLÜMSÜZÜ (ki, O da ÖLDÜ gitti) Deniz BAYKAL sayesinde de RECEP TAYYİP ERDOĞAN Başbakan olmuştur.
ECEVİT, 5 Kasım 2006 yılında, 81 yaşındayken öldü.
ECEVİT’in Devlet Mezarlığına gömülmesine razı olmayan ve Onu oradan alıp başka mezarlığa gömmek istediğini bildiren RAHŞAN, şimdi Onun yanına Devlet Mezarlığa gömüldü.
***
Ben, içinde yaşadığım bu zamanlarda gördüklerimi ve bildiklerimi kısaca anlattım.
Şimdi bana kızanlar ve HAKARET edenler çıkacaktır.
ECEVİT için MAZERET veya BAHANE üretenler de olacaktır.
Ama bunların hiç biri yukarıda anlattım GERÇEKLERİ ve aşağıda vardığım NETİCEYİ yok edemeyecektir.
Hâsıl-ı kelaaaaammm:
Şimdi BAŞIMIZDAKİ İktidar, tamamen BÜLENT’in (ve tabii ki, her işin perde arkasında duran, ama en başında rol almış olan RAHŞAN’ın) ESERİDİR !
Ve’esselaaaaammm !
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?