Tabii ki, AZERBAYCAN’ın yanındayız. Ve öyle olmalıyız, öyle de kalmalıyız.
Pekiiiii, bizim YANIMIZDA olan bir DEVLET VAR mı ?
Bilhassa, MÜSLÜMAN GARDAŞLARIMIZDAN olan biri yanımızda mı ?
Her gün, “Ermenistan, Azerbaycan’ın şehirlerini köylerini BOMBALIYOR, SİVİLLER ÖLÜYOR” diye bar bar BAĞIRIYORUZ, fotograflarını yayınlıyoruz,ölenlerin isimlerini söylüyoruz ve kınım kınım KINIYORUZ !
Sesimizi duyan ve bize hak verip de Ermenistan’ı KINAYAN bir Devlet çıkıyor mu ?
Pekiii, bunun tersi olsaydı da, Azerbaycan, Ermenistan’ın sivil yerlerini vursaydı; Ermenistan’a ses etmeyen devletler Azerbaycan’a ve BİZE neler neler derlerdi ?
Daha doğrusu, demediklerini bırakırlar mıydı ve de başımıza KEPMEZLER miydi ?
Keza, Yunanistan ile aramızdaki çekişmede bize HAK veren, bizim YANIMIZDA olan bir devlet var mı ?
Soruları çoğaltmak mümkün, ama şimdilik bu yeter.
Ben sordum, ama önce ben cevab vereyim, siz de bakın hele, doğru cevab vermiş miyim ?
YOK, yok, yok …
Duymadım, görmedim, bilemedim.
Böyle bir devlet çıkacağına da ihtimal veremedim.
Şimdiki durumun da aksi olsaydı, bütün dünya başımıza KEPERDİ.
Şimdi siz söyleyin Arkadaşlar !
VAR mıdır veya böyle bir devletin çıkması mümkün müdür ?
VAR ise, mesele yok demektir.
Ama eğer YOK ise, acaba sebebi nedir ve bu YALNIZLIK nedendir ?
Ve aksi halde,bütün dünya karşımıza geçip de başımıza KEPMEZ miydi?
Bence şu vaziyet açıkça bellidir:
Biz söyleyip biz dinliyoruz. Biz çalıp biz oynuyoruz.
DIŞARILARDA Bizi dinleyen birilerinin OLMADIĞINI biliyoruz ama, KAHRAMANLIK nutukları atmaktan vazgeçmiyoruz. Çünki, bizim ahâlinin bununla MUTLU ve MUTMAİN olduklarını görüyoruz.
O halde en iyisi, vaziyetimize uygun olduğunu sandığım şu şarkıyı söyleyip kendimizi AVUTMALIYIZ.
“Derdimi ummâna döktüm âsumâna inledim
Yâre de ağyâre de hâl-i derûnum söyledim
ÂŞİNÂ YOK DERDİME, BEN SÖYLEDİM BEN DİNLEDİM
Gözlerim yollarda kaldı gelmedin çok bekledim.”
(Ummân = Okyanus. Âsumân = Gökyüzü, semâ.. Ağyâr = Yabancı. Âşinâ = Tanıdık. Hâl-i Derûn = Gönlünün hâli)
(Beste: Şerif İçli. Güfte: Süleyman Nazif. Makam: Hicaz)
Ne dersiniz; bu şarkı hâlimize uygun mudur, “UYDU” der misiniz ?