1 MAYIS

Av. Mahmut Öztürk
Av. Mahmut Öztürk
1 MAYIS
30-04-2018

1 Mayıs işçi bayramı; yarına büyük bir heyecanla gideceğiz işçinin emekçinin bayramını kutlamaya; öğrenciler, siyasi partiler, dernekler, odalar sendika temsilcileri ve yöneticileri alanları dolduracak bir tek alanda bayramını kutlayacağımız işçiler orada olmayacak. İşçiler yine fabrikalarda atölyelerinde işlerinin başında olacaklar.

Dünya genelinde milyonların alanlarda olduğu bu günde bizim ülkemizde 5 - 10 bin kişilik gruplar 1 Mayısı kutlamaya çalışacaklar bayramın sahibi işçiler olmadan. Birçok patron işçilerini göndermeyecek ama siyasi görüşünden dolayı kendisi kutlayacak işçilerinin yerine, işçi bayramını.

Anlayacağınız ne işçimiz ne de burjuvazimiz sınıf bilimcine erişmiş değil. Sendikalarımızı da söylemeye gerek yok zaten üye işçiler dahi bilmiyor ne yaptıklarını. Makam mevki.

Şöyle bu kavramlara basit tanımlar olarak bir bakalım.

Burjuva: Köylü, işçi ya da soylu sınıfına dahil olmayıp, sosyal statüsünü ve gücünü, eğitiminden, işveren konumundan ve zenginliğinden alan kentli kişi. Bu kimselerin oluşturduğu sosyal sınıfa burjuvazi denir.

Beynimizi biraz zorlayarak düşünelim bizim burjuvaları.(parası çok olanları) Eğitim, kentlilik; sadece bunları bir düşünün ülkede kaç tane burjuva kültürüne ve yaşamına sahip kişi var. Burjuvazi tüm gelişmiş ülkelerde devlet yapısını belirlerken bizde devlet zenginleştirdiği insanlarla burjuvazi yaratmaya çalışıyor. Burjuvazimiz parası çok esnaf ve köylülerdir. EĞİTİM ŞART.

Proletarya:         Kapitalist toplumda toplumda burjuvazi tarafından sömürülen, emeğinden başka satacak hiçbir şeyi olmayan emekçi sınıf. Kendisini sömüren mülkiyet düzenini yıkacağına ve yalnızca kendisini değil, fakat tüm insanlığı kurtaracağına inanılan evren­sel ihtilalci sınıf.

İşçilerimize diyecek bir şey bulamıyorum. Sınıf bilinci oluşmamış. Kendisini sömüren mülkiyet düzenine karşı çıkmak yerine bu düzeni burjuvaziden fazla savunur hale gelmiş. Tüm insanlığı kurtarmak hayali bir tarafa kendisini kurtarma mücadelesinden dahi uzak düşünmeyen sadece karnını doyurmaya çalışan bir sınıf haline getirilmiş.  

SENDİKA: İşçilerin, çalışma yaşamına ilişkin sorunlarını çözmek, ortak çıkarlarını ve haklarını korumak, geliştirmek için kurdukları örgütlere sendika denir. 
Sendika, diline, dinine, rengine, siyasi görüşüne bakmaksızın bütün işçileri kapsayan bir kitle örgütüdür. 
Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlar uğruna birliğinin ifadesidir. 
Sendika, işçilerin ekonomik ve demokratik örgütlerdir. 
Sendika, devlete, siyasi iktidara, partilere karşı bağımsız bir örgüttür. 

Tanıma baktığımızda işçileri ve dolayısı ile ülkeyi kurtaracak bir örgüt deyiveriyor insan. Bizde sendikalar. İşçinin haklarını korumak için değil, işçilerin aleyhine uzlaşı yapmak için kurulur. Sendikalar siyasi görüşlere göre kurulur. Birliğin değil ayrışmanın ifadesidir. Devlete, iktidara ve partilere karşı bağımsız bir örgütlenme değildir.  Bu sendikal anlayış ile de aşağıdaki veriler kaçınılmaz olur.

Yıl

Çalışan

Sendikalı

%

2003

4.686.618

2.717.326

57,98

2016

12.663.783

1.514.053

11,96

Sendikacıların şatafatlı yaşamlarını da söylemeye gerek yok zaten.

Ne işçimiz ne burjuvazimiz sınıf bilincine erişmiş değil. Nede sendikalarımız gerçek manada sendikal faaliyet yürütmekte değil. Hal böyle olunca da ülkenin geldiği durum da çok abes karşılanmamalı.

Her şeye rağmen iyi ve güzel günler görmek umuduyla tüm işçi ve emekçilerimizin bayramı kutlu olsun.

YAŞASIN 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI!

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?