
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, şap hastalığına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bulaşıcılığı son derece yüksek, birçok hayvan türünü etkileyen şap hastalığının hayvancılık sektörünü ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Eroğlu, hayvansal üretim kapasitesinde kayıplara yol açan bu hastalığın, aynı zamanda gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından da risk oluşturduğunu ifade etti.
Eroğlu, hastalığın yayılmasını önlemenin en etkili yolunun, koruyucu hekimlik uygulamalarının yaygınlaştırılması olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda öncelikli olarak düzenli ve eksiksiz bir aşılama programının hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Şap hastalığına karşı yürütülecek aşılamalar, hayvan popülasyonunun tamamını kapsamalı ve belirlenen takvim doğrultusunda uygulanmalıdır. Aksi takdirde, aşılama eksiklikleri hastalığın hızla yayılmasına neden olarak telafisi güç kayıplara yol açabilir. Hayvan hareketlerinin kontrol altına alınması da mücadelede bir diğer kritik unsurdur. Yetiştiriciler arası hayvan alım-satımı, hayvan pazarlarına giriş-çıkışlar ve nakliyat faaliyetleri denetim altına alınmalı; özellikle hastalığın görüldüğü bölgelerde karantina önlemleri hızla uygulanarak hastalığın yayılması engellenmelidir. Hayvan pazarları ve nakliye alanlarında alınacak sıkı tedbirler, kontrolsüz dolaşımı önleyerek hastalık zincirini kıracaktır."
"SÜT ÜRETİMİNDE YÜZDE 30 İLA YÜZDE 70’E VARAN KAYIPLAR GÖZLEMLENMEKTEDİR"
Şap hastalığıyla mücadelede yetiştirici eğitimlerinin artırılmasının da hayati önemde olduğunu aktaran Başkan Eroğlu, yetiştiricilerin hastalığı erken evrede tanıyabilmeleri ve gerekli önlemleri zamanında alabilmeleri için bilinçlendirme çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Başkan Eroğlu, şap hastalığının, insan sağlığı üzerinde bir tehdit oluşturmadığını, hayvanlarda ise yüksek ateş, iştahsızlık, ağız ve ayaklarda yaralar gibi semptomlara neden olarak hem et hem de süt veriminde ciddi düşüşlere yol açtığını bildirerek, "Özellikle süt üretiminde yüzde 30 ila yüzde 70’e varan kayıplar gözlemlenmektedir. Bu kayıplar, üretim maliyetlerini artırmakta, tedavi süreçlerini uzatmakta ve sektördeki sürdürülebilirliği tehdit etmektedir" ifadelerini kullandı.
Hastalığın etkilerinin, yalnızca hayvan sağlığıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda üretici gelirlerini ve ülke ekonomisini de doğrudan etkilendiğini aktaran Eroğlu, şu önerileri sıraladı:
"Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sürdürülen aşılama çalışmaları ve saha denetimleri oldukça kıymetlidir. Bu çalışmaların ülke genelinde aynı etkililikle uygulanabilmesi için veteriner hekim istihdamının artırılması, saha ekiplerinin güçlendirilmesi ve bölgesel farklılıkların dikkate alındığı destek mekanizmalarının devreye sokulması gerekmektedir. Aşılama hizmetlerinin daha hızlı ve yaygın sunulabilmesi için uygulayıcı ekiplerin teknik kapasitesi artırılmalı, veteriner hekimlerin çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
Ayrıca, dijital hayvan takip sistemlerinin güçlendirilerek her hayvanın sağlık geçmişinin kayıt altına alınması ve anlık takibinin yapılması, mücadeleye önemli katkı sunacaktır. Erken uyarı, hızlı tehşis ve hızlı reaksiyon için Tek Sağlık yaklaşımının eksiksiz uygulanması zorunludur. Bu amaçla, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin kurulması ve burada multidisipliner bir çalışmanın yürütülmesi talebimizi yineliyoruz."