Pilot, yazar, şair Antoine de SaintExupéry (1900-1944) kült klasiğe dönüşen Küçük Prens’le (1943) birlikte Gece Uçuşu, Güney Postası, İnsanların Dünyası, Savaş Pilotu kitaplarını yazdı. Saint-Exupéry’nin kayboluşunun 80. yılında yönetmen Pablo Agüero yazarın 1930’da Arjantin’deki Fransız Hava Postası Servisi’nde en iyi arkadaşı Henri Guilaumet ile birlikte çalıştığı dönemi anlatıyor: “İki arkadaşın güçlü dostluğunu, zamanın öncü pilotlarını anlattım. Onlar aya ayak basan ilk insanlar gibi zorlu bir süreci başardılar” diyen Agüero ünlü yazarla onun kariyerini ileri götüren Henri’nin ne denli cesur, yaratıcı olduklarını, hava postasını zamanında teslim etmek için her gün hayatlarını riske attıklarını da vurguluyor. Yazarın otobiyografik İnsanların Dünyası’ndan (1939) esinlenen Agüero iki arkadaşın gece treninden daha hızlı oluruz diyerek Cordillera sıradağları boyunca fenerler koyup gece uçmalarını düşsel, fantastik bir anlatımla izleyiciye aktarıyor. Henri gerçekçidir, Antoine’sa düşler kurar, atılımların, yeniliklerin peşindedir. Henri’nin karısı Noelle havadayken uçağın kanatlarını dikmiş korkusuz bir kadındır. Tehlikeli bir rota olmasına karşın Henri daha kısa bir yol seçip kaybolunca onu aramaya giden Antoine’ın yolculuğu düşsel, fantastik bir boyuta bürünür.
‘POSTA HAYATTAN ÖNEMLİDİR’
1920’de Arjantin’de uçak kazası geçiren Antoine ıssızlığın ortasında iki kızı, tilki ve yılanla yaşayan bir aileye rastlamış, yönetmen bunların Küçük Prens’e kaynak olduğunu düşünerek arayış yolculuğunda romanın nasıl ortaya çıktığını dağdaki çoban Juan ve Maria adlı koyununu ekleyerek pekiştirir. Antoine koyunun resmini çizerek ruhunun sonsuza dek yaşamasını sağlar. Bu büyüleyici sahnelere küçük yaşta yitirdiği kardeşi François’yla olan anıları da girer. Tilki, yılan, çoban, koyun Antoine’ı gittikçe Küçük Prens’e yakınlaştırır, not defterine sürekli eskizler çizer. Kitaplarının adını anmadan, yazı yazdığını göstermeden Saint-Exupéry’nin inişlerini çıkışlarını izlerken eserlerindeki kahramanlarla da tanışırız. Minimalist bir gerçekçilik, dijital efekt kullanımıyla, dronlar, diital kameralarla filmin dış sahneleri And Dağları ve Patagonya’da, iç sahneleri film stüdyosunda çekildi. Uçsuz bucaksız gökyüzü, sınırsız manzaralar gerçek dışı görüntüler sonsuzluk duygusu yaratır. Cordillera sıradağlarının dorukları görünmesi için kazındı, Patagonya’da kar fırtınaları, gün doğumları ayrıca kayıt edildi. Karakterler renkli fonda çekildikten sonra dekora eklendi. Kırsal, zamansız bir görüntü boyutu seçildi, gümüş, altın sarısı renk paleti SaintExupéry’nin melankolisini vurguladı. Ünlü aktör Jean Pierre Cassel’in oğlu Vincent Cassel, “Henri Guillaumet, Jean Mermoz gibi serüvenci pilotlar babamın kuşağındandı, onların başarıları çocukken babamı çok etkilemişti” dedi. Arjantin’de gecekonduda büyüyen Agüero’nun ilk okuduğu kitap Küçük Prens’ti. Ses tasarımı, müzik, görüntü çalışması çok başarılı. “Posta hayattan önemlidir” sloganıyla tanınan Fransız Aéropostale şirketinin efsane öyküsünü, cesur pilotlarını anlatan filmde Louis Garrel, Vincent Cassel, Diane Kruger oynuyor. Fransa’nın işgali Antoine’ı çok üzdü, ABD ordusuna keşif pilotu olarak katıldı. Almanların hareketlerini izlerken uçağı vuruldu, Marsilya açıklarında kaybolan yazarın uçağının enkazı 2000’de balıkçılar tarafından bulundu.
