Siyaset

Sera Kadıgil: Paran kadar sağlık anlayışını değiştirebiliriz

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonundaki Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, partisinin sağlık sitemindeki hedefini “bir hayal kuralım” diyerek anlattı.

Sera Kadıgil: Paran kadar sağlık anlayışını değiştirebiliriz
24-11-2022 12:23
24-11-2022 18:26
GAZİANTEP

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonundaki Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, partisinin sağlık sitemindeki hedefini “bir hayal kuralım” diyerek anlattı.

Sağlık hizmetlerinin tamamen parasız olması gerektiğinin altını çizen Kadıgil; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın özel hastane sahibi olmasını eleştirerek “’Paran kadar sağlık’ anlayışını değiştirebiliriz. Yönetenler, sizin gibi özel hastane sahiplerinin, ilaç şirketlerinin değil, halkın emrinde olsa bu imkansız değil ama bir özel hastane sahibi sağlık bakanı koltuğunda otururken imkansız!” ifadelerini kullandı. “Bir özel hastane sahibini sağlık bakanı koltuğuna atayan Saray Rejimi oldukça ’paran kadar sağlık’ anlayışını değiştirmek imkansız” diyen Kadıgil, Fahrettin Koca’ya seslenerek “Bu yüzden önce bağlı bulunduğunuz Saray Rejimi’ni, sonra bu rejimin temsil ettiği patron düzenin yok edeceğiz. Ama merak etmeyin, şayet göreviniz süresince bir suç işlemediyseniz, liyakate göre belirlenecek bir devlet hastanesinde mutlu bir şekilde hekimliğinizi yapmanız için elimizden gelen her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.

‘HAYAL EDİN…’

TİP Sözcüsü, kurdurduğu hayalde eğitim ve sağlığın temel ve en büyük bütçe kalemleri olması gerektiğinin altını çizerek AKP döneminde tamamen yok edilen “koruyucu sağlık” sisteminin önemine vurgu yaptı. Kadıgil, “hayal edin” diye başladığı sözlerine şöyle devam etti: “Koruyucu sağlık hizmetlerimiz dünyada ‘parmakla gösterildiği’ için düşük ihtimal ama insanlık hali bu ya; diyelim hastalandınız. Öyle dünyanın bir ucunda değil, hemen mahallenizdeki sağlık birimine başvurup tedavi almanız için ihtiyacınız olan tek şey kimlik belgeniz artık. Cebinizde katkı payı verecek, lazımsa ilaç alacak paranız var mı, paran olsa lazım gelen ilaç eczanede bulunur mu diye dertlenmene, bugün randevu baksam alana kadar ölür müyüm diye düşünmeye gerek yok. Bankoda ‘SGK mi özel sigorta mı?’ diye soran yok, genel sağlık primini yatırdın mı diye bakan yok, yaşlılar özel sağlık sigortasından bahsedince gençler gülmeye başlıyor! ‘Sağlığın da özeli mi olurmuş ne kafası yaşadınız siz zamanında’ diye dalga geçiyorlar. En iyi sağlık hizmetlerinden parası olanların yararlandığı, parası olmayanın kısıtlı imkanlarla başını çaresine baktığı bir düzenin fikri bile insanların midesini bulandırıyor. İnsanlara hasta değil müşteri gözüyle bakan, grip olup gittiğinizde bile 150 ayrı test üstüne kolonoskopi yapmadan vallahi bırakmayan lüks hastaneler bir bir kapanmış. Devlet hastaneleri öyle bir durumda ki özelin yüzüne bakan yok!”

“SAĞLIK SİSTEMİMİZDE HASTALARIN DEĞİL, SAĞLIĞIN GARANTİSİ VERİLECEK”

TİP Sözcüsü, hasta garantili şehir hastanelerinin bütçenin “kara deliği” olduğuna vurgu yaparak “Şehir hastanesi adı altında kurulan kara deliklerin tamamı tıp fakültelerine tahsis edilmiş. Hasta garantili şehir hastaneleri vesilesiyle çalınan her kuruş vergimizi faiziyle tahsil etmişiz ilgililerden. Bu talana yol verenler hapiste, cezalarını çekiyor. Zira, sağlık sistemimizde artık hastaların değil sağlığın garantisi veriliyor” dedi.

“DOKTORLARA ÜLKEYİ TERK EDİN ÇEKEN VİZYONSUZLAR DEĞİL ÜLKE YÖNETMEK, OY VERME EHLİYETİNE BİLE SAHİP OLMAYACAK”

Sağlıkta şiddet ve doktorların üzerindeki iş yükü nedeniyle muayene sürelerinin 3 dakikaya kadar inmesine de değinen Kadıgil, “Hekimlerimizin öncelikli görevi hasta olmamamız için çaba göstermek artık. Üstelik bu ülkenin hekimleri ve diğer sağlık emekçileri nasıl mutlu çalışıyorlar bir görseniz. Her gün ‘acaba şiddet göreceğim, öldürüleceğim gün bugün mü’ kaygısıyla robot gibi 3 dakikada bir hasta bakmak zorunda değiller. Hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren saçma sapan sistemi kaldıralı çok olmuş. Her fırsatta sağlık çalışanlarını hedefe koyan, doktorlara ülkeyi terk edin çeken vizyonsuzlar değil ülke yönetmek oy verme ehliyetine bile sahip olmadığı için, bir sağlık emekçisine el kaldıran son kişi son 10 yıldır hapiste olduğu için yıllardır tek bir sağlıkta şiddet ihbarı gelmemiş” ifadelerini kulandı.

“TTB’YE SAVAŞ AÇAN HALK SAĞIĞI DÜŞMANLARI HATIRLANMAYACAK ANCAK TTB DİMDİK AYAKTA OLACAK”

Cumhur İttifakı’nın Türk Tabipler Birliği’ne yönelik hedef gösterici ve kriminalize edici açıklamalarına dikkat çeken Kadıgil, “TTB’ye savaş açan halk sağlığı düşmanlarının adını hatırlayan bile yok ama TTB dimdik ayakta, üstelik aldıkları hekim başvuruları yine had safhada. Yılda 2100 hekim başvuruyor hala ama bu kez yurtdışına kaçmak için değil, bilakis mesleklerini kendi memleketlerinde yapabilmek için yurda dönüş başvurusu yapıyorlar. Bir tek hekimler değil tüm sağlık emekçileri mutlu artık. Patronların kasasını değil halkın sağlık ihtiyacını gözeterek planlamışız her şeyi. Laf olsun torba dolsun diye açılan içi boş fakülteler kapatılmış. Tek bir işsiz sağlık emekçisi kalmamış. Twitter’da sağlıkçıya atama etiketini görmeyeli belki 10 yıl olmuş” dedi.

“SMA VAKASI GÖRÜNMEYECEK”

SMA’lı bebekleri yaşatmak için yardım kampanyası düzenleyen ailelere de değinen Kadıgil; “Bir şey daha hiç görmüyoruz sosyal medyada. SMA’lı bebeklerini yaşatmak için gece gündüz uğraşan acılı ailelerin yardım çığlıkları yok artık mesela. Öyle yaygın bir test seferberliği başlatmışız ki SMA görünmüyor bile ülkemizde. Tek tük vaka olursa da devlet ne lazımsa yapıyor” ifadelerini kullandı.

“PARA İSRAFI KAÇAK SARAY YERİNE ‘BEŞTEPE TIP FAKÜLTESİ’Nİ KURACAĞIZ”

Kadıgil sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İlaç bulamamak diye bir şey yok. Devletin sorumluluğunu eczacının sırtına atıp kaçtığı düzenlemeler yok. Şirketler para kazansın araştırmalarının acısını çıkartsın diye fahiş fiyatlarla satılan ilaçlar yok. Ameliyatta sağlam ameliyat ipliği bulmak için 60 paket açmak zorunda kalan hekim yok. Borç batağında bir sıvı sabun almaktan aciz hale düşürülen kamu hastaneleri yok. Kullandığımız ilaçlar yerli ve milli artık. Araştırmaya ayırdığımız kaynaklarla öyle bir çığır açmışız ki dünya gıptayla bizi izliyor. Para israfı kaçak saray yerine kurduğumuz Beştepe Tıp Fakültesi’nde kansere çare bulunduğu haberi gündeme bomba gibi düşmüş en son. Bu toprakların araştırmacıları bu topraklarda yaptıkları araştırmalarla alıyorlar dünyanın en prestijli ödüllerini.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER