AKP’li Milletvekillerinin TBMM’ye sunduğu ve bu hafta görüşülen 36 maddelik yeni torba yasa teklifi ile milyonlarca vatandaşa yeni vergilerin yolu göründü. 36 maddelik kanun teklifinin ilk 6 maddesi kabul edildi.
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin açıklama yaptı.
Söz konusu kanun teklifinin torba kanun formatında getirildiğini belirten Öztürkmen, AKP iktidarının, parlamento hukukunun en temel kurum ve kurallarını ihlal ederek Meclis'i değersizleştirdiğini söyledi.
Öztürkmen’in açıklamasından öne çıkanlar:
Kamuoyunda "torba kanun" olarak adlandırılan ve istisnai hallerde kullanılmasının uygun olduğu düşünülen kanunlarda ve kanun hükmünde kararnamelerle değişiklik yapılması hakkında kanun teklifleri, son dönemde norm haline gelmiştir.
Torba kanun teklifinin 16. maddesi bazı vergi kanunlarında ve harçlar kanunlarında, 11. maddesi ise sosyal güvenlik alanındaki bazı kanunlarda yapılan düzenlemelerle ilgili. 2025 yılının bitmesine bir ay kalmasına karşın bir vergi ve harç paketinin getirilmesi AKP hükümeti tarafından izlenen dezenflasyon programının iflas ettiğinin göstergesidir.
YILLIK HARÇ ADALETSİZ
Yıllık harç adı altında dolaylı bir şekilde toplumun dar gelirli kesimlerine yansıtılabilecek vergiler getirilmektedir. Bu düzenlemelerle kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek vergi tabanını genişletmek mümkün değildir.
Teklifin 10. Maddesine göre, kuyumcudan veterinere, özel hastaneden havacılık şirketlerine kadar birçok meslek grubu ve işletmeye yıllık harç ödeme zorunluluğu gelecek. Bu kapsamda daha önce yalnızca ruhsat alınırken bir defaya mahsus ödenen birçok izin ve yetki belgesi, artık her yıl yenilenecek.
Askerlik borçlanma maliyetleri yükselecek. Araç satışı yapılırken de artık nispi noter harcı ödenecek. Yasa teklifiyle birlikte sıfır araçların ilk tescil işlemlerinde ve ikinci el satışlarında noterler tarafından satış bedeli üzerinden binde 2 oranında harç alınacak. Asgari tutar ise 1.000 TL olacak.
ÇANKAYA’DAKİ ESNAF İLE NURDAĞI’NDAKİ ESNAF AYNI HARCI ÖDEYECEK
Yeni düzenlemeye göre, büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ve nüfusu 30 bini aşan ilçelerde bu harçlar bir kat artırımlı uygulanacak. Örneğin; nüfusu 1 milyona yakın Şahinbey ve Şehitkamil’de faaliyet gösteren bir kuyumcu ile nüfusu sadece 30 binin biraz üzerinde olan Araban, Oğuzeli, Nurdağı gibi ilçelerdeki kuyumcular aynı rakamı ödeyecek.
Özel sağlık kuruluşları, veteriner muayenehaneleri, ve çok sayıda işletme, yıllık harç kapsamına alınacak. Bu işletmeler maliyetlerini yine vatandaşa yansıtacak.
Devlet işletmelerden vergi alamayınca, kazançlarına bakmadan hepsinden harç almaya kalkıyor.
Ankara’nın Çankaya ilçesindeki, İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki bir işletme ile Gaziantep’in Nurdağı ilçesindeki bir işletme her yıl aynı harcı ödeyecek. Bu yaklaşım, zaten adaletsiz olan vergi sistemini daha da bozacaktır. Küçük ve orta ölçekteki esnafı zora sokacaktır.
VATANDAŞIN VERGİSİ FAİZE GİDİYOR
2025 yılı ilk 9 ayında bütçe açığının 1 trilyon 217 milyar liraya ulaştı. Hükümet, 12 aylık kaynağı 9 ayda bitirdi. Şimdi önümüze 2026 için makyajlı bir tablo koyuyorlar.
2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Teklifi, şu günlerde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor.
Bütçede faiz giderlerinin 2 trilyon 741,7 milyar TL olacağı öngörüldü. Deprem için ayrılanın dört katı. Sağlık hizmetlerine ayrılan bütçeden daha fazla. Bütün eğitim kurumlarımıza aktarılan paraya eşdeğer.
2026 yılı bütçesinde tarım için 888 milyar TL kaynak ayrıldı ve bunun 168 milyar TL’sinin doğrudan tarımsal destek programlarına tahsis edildi.
Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre çiftçilere milli gelirin %1’i oranında tarımsal destek verilmesi gerekiyor.
2026 yılı için Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 77,3 trilyon lira olarak öngörülüyor. Yasal olarak bunun yüzde 1’i, yani en az 773 milyar lira çiftçiye destek olarak verilmeliydi. Ama iktidar, yalnızca 168 milyar lira ayırdı. Yıllardır bu tablo değişmiyor. Tarım Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 2006'dan bu yana yüzde birlik rakama hiç ulaşılmadı.
2025’te her 100 liralık verginin 18 lirası faize gitti.
Bütçe geliri hedeflerinde 3 trilyon 993,4 milyar TL ile Katma Değer Vergisi (KDV) ve 2 trilyon 531,5 milyar TL ile Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) öne çıktı.
Bütçenin gelir hedefinde yük yine vatandaşın omuzunda.
Vatandaş bu yılın ilk dokuz ayında yaklaşık 8 trilyon Lira vergi ödedi... Ücretlilerden alınan verginin, toplam gelir vergisi içindeki payı yüzde 90'ı aştı... Yani yük yine, sabit gelirlinin omuzuna bindi...
