Siyaset

Özgür Özel: Depremzedeler 3 yıla yakın süredir adalet arıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat depremlerinin 1000. gününe ilişkin yaptığı açıklamada, "Depremzedeler 3 yıla yakın süredir adalet arıyor, adalet bekliyor. Deprem davaları yıllardır sonuçlanmıyor. Ya kayıp yakınlarının adalet arayışına cevap vermeyen biçimde kapatılıyor ya da yargı bürokrasisi içinde oyalama taktiğiyle çıkmaza sürükleniyor" dedi.

Özgür Özel: Depremzedeler 3 yıla yakın süredir adalet arıyor
02-11-2025 18:41
02-11-2025 18:43

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat depremlerinin 1000. gününe ilişkin yaptığı açıklamada, "Depremzedeler 3 yıla yakın süredir adalet arıyor, adalet bekliyor. Deprem davaları yıllardır sonuçlanmıyor. Ya kayıp yakınlarının adalet arayışına cevap vermeyen biçimde kapatılıyor ya da yargı bürokrasisi içinde oyalama taktiğiyle çıkmaza sürükleniyor" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1000 gün geçti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

"Bugün, 6 Şubat depremlerinin 1000'inci günü. 1000 gündür bu ülkede adalet bekleyen aileler, barınma mücadelesi veren yurttaşlar, sesi duyulmayan depremzedeler var. Deprem bölgelerinde yapılan her hizmet değerlidir. Ancak Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak, depremzedelerin karşısına geçip bir taahhütte bulundu. Bir yıl içinde, yıkılan tüm konutların yerine yenilerini yapacaklarına söz verdi. Yıkılan konut sayısı da 650 bin olarak ilan edildi.

Depremzedeler kendilerini bu söze göre hazırladı, planlarını buna göre yaptı. Ama depremin 1'inci yılında teslim edilen konut sayısı 18 bin 19'da kaldı. Bu rakam, toplam ihtiyacın yüzde 2,7'siydi. Bugün, depremin 1000'inci gününde, yani 2,7 yıl sonra yapılan konut sayısı ise 300 bin. Sayın Erdoğan, 365 günde vadettiği konutun sadece yüzde 46'sını 1000 günde yapabildi. Depremden en çok etkilenen Hatay'da ise 254 bin konut vadedildi, teslim edilen konut sayısı 86 bin 754. Oran yüzde 34'te kaldı.

"169 İNŞAAT İŞÇİSİ YAŞAMINI YİTİRDİ"

Bugün yüzbinlerce depremzede hala konteyner kentlerde barınıyor. Teslim edilen konutların büyük bölümünde sorunlar, eksiklikler, şikayetler var. Yani bizzat Cumhurbaşkanı'nın ağzından verilen sözün gereği yerine getirilemezken, 2,7 yıl sonra buradan başarı hikayesi çıkarmaya çalışanların acziyetine milletimiz tanık oluyor. Konutları zamanında teslim edemeyenler müteahhitleriyle birlikte bir rant düzeni kurdular. İşçi güvenliğini hiçe sayan uygulamalarda, uygunsuz iskelelerde, denetimsiz şantiyelerde, kamyon manevralarında tam 169 inşaat işçisi yaşamını yitirdi. Depremzedeler teslim edilen konutlarda pek çok sorun yaşıyorlar. Vatandaşlar konutlarını eksiklerle teslim aldıklarını, alt yapı sorunları yaşadıklarını bildiriyorlar.

Türkiye ekonomik krizde ama deprem bölgesi daha büyük bir krizin içinde. İşletmelerin en az yarısı faaliyete geçemedi, ticari hayat toparlanamadı. Esnafın geliri yok ama devlet vergi peşine düştü. Borçlar için mücbir sebep süresi 30 Kasım 2025'te sona erecek. Yani esnaf daha dükkânını tam açamadan vergi dairesine çağrılacak. Bunun yanında 'Rezerv alan' uygulamasıyla, vatandaşların arazilerine, zeytinlik alanlarına el konulmasına varan haksız uygulamalar yaşanmaya devam ediyor. Hala deprem bölgelerinde konteyner’larda hizmet veren okullar ve sağlık merkezleri bulunuyor. Öğrenciler, öğretmenler, sağlık çalışanları hala zorluklar içinde.

"ÇÜNKÜ BU İKTİDAR 'CEZASIZLIK' POLİTİKASINI DEVLETİN REFLEKSİ HALİNE GETİRDİ"

Depremzedeler 3 yıla yakın süredir adalet arıyor, adalet bekliyor. Deprem davaları yıllardır sonuçlanmıyor. Ya kayıp yakınlarının adalet arayışına cevap vermeyen biçimde kapatılıyor ya da yargı bürokrasisi içinde oyalama taktiğiyle çıkmaza sürükleniyor. Yüzlerce dava açıldı; ama neredeyse hiçbirinde kamu görevlileri sanık sandalyesine oturtulmadı. Sorumlular korunuyor, suçun kurumsal boyutu gizleniyor. Birkaç müteahhidin cezalandırılmasıyla sistemin aklandığı sanılıyor. Çünkü bu iktidar, 'cezasızlık' politikasını devletin refleksi haline getirdi.

Hatırlayın. Depremin en acı günlerinde, halk çadır beklerken, Kızılay çadır sattı. O gün isyan eden gençleri 2,5 yıl boyunca mahkemelerde süründürdüler. Ama çadır satanlara tek soru bile sorulmadı. İktidarın kara düzeni ölüleri bile rahat bırakmadı. Sahte diploma davasında, 6 Şubat'ta hayatını kaybeden 3 avukatın mezuniyet belgelerinin tahrif edildiği ortaya çıktı.

Türkiye, 11 kentimizde yıkıma neden olan bu büyük felaketi; 21 yıl tek başına iktidar olan, o güne kadar 40 milyar dolar yani 1,6 trilyon lira deprem vergisi toplayan bir iktidar döneminde yaşadı. Türkiye bu felaketi, 8 kez imar affı çıkarıp hem dirençsiz yapıları yasal hale getiren hem de buradan 26 milyar lira gelir elde etmekle övünen bir iktidar döneminde yaşadı. Ama bu felaket başımıza geldiğinde, arama-kurtarma çalışmalarında yetersiz kalan, yardım bekleyen vatandaşa IBAN gönderen, millet açıktayken çadır satan bir iktidarın beceriksiz yönetimine milletimiz tanık oldu. Bugün hala deprem bölgeleri büyük sıkıntılar çekiyor.

"DEPREM DAVALARINDA ADALETİ GETİRECEĞİZ"

Cumhuriyet Halk Partisi olarak deprem bölgesini hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Depremzedelerin tüm sorunlarını tek tek tespit ettik çözüm önerilerimizi hazırladık. Ancak bu iktidar depremzedelerin sorunlarını çözmeyi tercih etmiyor. Çünkü onlar, bu milletin kaynaklarını, rakiplerine siyasi darbe yapmaya, bir avuç zengine aktarmaya, faize ödemeye devam ediyor. Ama biz çözeceğiz. Deprem davalarında adaleti getireceğiz, hiçbir vatandaşımızı açta açıkta bırakmayacağız. Ve bu milletin kaynaklarını, Kanal İstanbul gibi çılgın projelere değil, şehirlerimizi depreme hazırlamak için kullanacağız. Bir kez daha depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet temenni ediyor, bir daha böyle bir felaket yaşamamayı tüm kalbimle diliyorum."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER