Eğitim

İstanbul Tıp mezunları: “Psikolojik şiddet, mobbing ve çürük binalar içinde eğitildik”

Çapa Tıp Fakültesi 198. mezuniyet törenine İstanbul Tıp Fakültesi Mezuniyet Komitesi ve öğrencilerin yaptığı açıklamalar ve eylemler damga vurdu. Öğrencilerin eleştirileri tıp mezunlarının yurt dışına yönelme gerekçelerini gözler önüne serdi.

İstanbul Tıp mezunları: “Psikolojik şiddet, mobbing ve çürük binalar içinde eğitildik”
23-06-2025 00:00
23-06-2025 23:12

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, 198. dönem mezunlarını törenle uğurladı. Mezuniyet sevincine, öğrencilerin geride bıraktığı zorlu eğitim sürecine dair eleştiriler de eşlik etti. Öğrenciler düzenlenen törende yalnızca binaların depreme karşı güçlendirilmemesi ve sistemsel sorunları değil, intörn hekimlerin asistan ve bazı akademisyenler tarafından maruz bırakıldığı psikolojik şiddet de eleştirdi.

İstanbul Tıp Fakültesi’nin 198. dönem mezuniyet töreni, yalnızca bir akademik başarıyı değil, Türkiye’de hekim olmanın giderek ağırlaşan koşullarını da gözler önüne serdi. İstanbul Tıp Fakültesi Mezuniyet Komitesi tarafından düzenlenen törende öğrencilere yapılan baskı, zor eğitim şartları ve maaş eşitsizliği gündeme getirildi.

"TUTANAK İLE TEHDİT EDİLDİK"

İstanbul Tıp Fakültesi Mezuniyet Komitesi, okulun yetersizliğini dile getirirken yaptığı açıklamada, "Hekimlik mesleğine büyük bir adım atıp hevesle başladığımız son yılımızda ise personel eksikliği nedeniyle çoğu zaman görevimiz olmayan işleri yapmak zorunda kaldık. Binalar arasında kan tüpü ve patoloji örnekleri taşıdık. Görev tanımımız konusunda kafamız karıştı.Bir klinikte yapmadığımız iş, diğer klinikte sorumluluğumuz sayıldı. Hemşire eksikliği olan klinikte hemşire, personel eksikliği olan klinikte personel işi yapmak zorunda bırakıldık. Kabul etmediğimizde ise tutanak ile tehdit edildik. Asistan abi ablalarımız, meslektaşlarımız dahi bize bunu yaptığı için hemşire ve personeller bizi küçük görmeyi kendilerinde hak gördüler. Hastalardan hakarete uğrayanlarımız da oldu, çalıştığı ekipten psikolojik ve sözlü şiddete maruz kalanlarımız da. 23 Nisan depremi günü mesaiye devam etmeye zorlayan Acil dahiliye ekibine; depremden önce mavi binadaki personel tuvaletlerini bile çok görüp kullandırmayan, deprem sonrası hasar almasına rağmen bizi gönül rahatlığıyla binaya girmeye zorlayan dahiliye hocalarımıza teşekkür ederiz" ifadelerinde bulundu.

"BÜTÇE YETERSİZLİĞİNİN BEDELİNİ ÖDEDİK"

Dönem birincisi olarak konuşma yapan Aleyna Turgut, hastane bütçelerinin yetersiz olduğunu dile getirirken "Hasta başında saatlerce bekletildik, kan tüplerini taşıdık, saat başı alarm kurup tansiyon ölçtük, hastaneye ayrılan bütçe yetersizliğini, personel kadro eksikliğini biz intörnler olarak hep birlikte göğüsledik! Bunların tümü olurken bizlerin öğrenci olduğu her zaman unutuldu" ifadelerinde bulundu.

Psikolojik olarak baskıya uğradıklarını açıklayan Turgut "Bu dönemde ileride meslektaşları olacağımız asistan hekimlerle de sıkı bir iletişim halindeydik. Kimileri yoğun iş temposuna rağmen usta çırak ilişkisini gözeterek bize bir şeyler öğretmeye çabaladı öte yandan bazı asistan hekimlerimizin öğrencilerin varlığından rahatsızlık duydu. Verilen tüm görevleri yerine getirmemize rağmen çabamızın görmezden gelindiği, zaman zaman kırıcı ve yıldırıcı tavırlarına da tanık olduk. En önce alınması gereken biz öğrenciler, ameliyathaneye alınmayınca hayal kırıklığı yaşadık. Oysa unutulmamalıdır ki buranın tıp fakültesi olmasının esas sebebi içinde öğretim üyelerinin varlığı ya da hastaların tedavi edilmesi değildir, biz tıbbiyelilerin varlığıdır! Bizler olmasak buranın adı bir üniversite hastanesi olmazdı" dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER