
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu’nun yargılandığı davanın ilk duruşması, yarın saat 10.00’da Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde bulunan 1 Nolu’lu duruşma salonunda yapılacak. Dava öncesinde İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri, İstanbul Barosu önünde basın açıklaması yaptı.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Ekim Bilen Selimoğlu tarafından okunan basın açıklamasında, avukatların Türkiye’de yaygın biçimde şiddete maruz kaldığı, mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklandığı, yargılandığı, ekonomik yoksunluk nedeniyle intihara sürüklendiği ve mesleklerini icra ederken karakollarda, adliyelerde, cezaevleri ve benzeri kurumlarda pek çok zorluk ve engellemelere maruz kaldıklarını söyledi.
"BU DAVA DAHA ÖNCE HİÇBİR BAROYA KARŞI AÇILMAMIŞTIR VE BU ANLAMDA BİR İLK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIMAKTADIR"
"Siyasi iktidar tarafından Türkiye’deki avukatlara ve savunmaya yönelik baskı ve saldırılar, geçtiğimiz 22 Aralık’ta yeni bir eşiğe ulaşmış bulunuyor" diyen Selimoğlu, şöyle konuştu:
"İstanbul Barosu’nun Anayasa ve Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklanan hak ve yetkisi dahilinde, Suriye’de yaşamını yitiren iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gazeteciyle ilgili 21 Aralık 2024 tarihinde yapmış olduğu açıklama nedeniyle, usulüne uygun olarak alınmış bir soruşturma izni dahi bulunmamasına rağmen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İstanbul Barosu Başkanı ve yöneticileri hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçlaması ile soruşturma başlatıldığı bilgisi basına servis edilmiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bununla da yetinmemiş, Baro Başkanı ve yöneticilerinin görevlerine son verilmesi talebiyle ‘davaname’ tanzim etmiştir. Bu davaname daha önce hiçbir baroya karşı açılmamıştır ve bu anlamda bir ilk olma özelliği taşımaktadır"
"İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NI HUKUKA, VİCDANA VE HER ŞEYDEN ÖNCE CİDDİYETE DAVET EDİYORUZ"
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın 21 Mart’ta yapılan duruşmasında, mahkeme hakiminin İstanbul Barosu avukatlarına söz hakkı tanımadan, duruşmayı terk ettiğini ve devamında salon boşaldıktan sonra, boş salona hükmü okuduğunu hatırlatan Selimoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunmaya ve Baromuza yönelik operasyon dalgası ne yazık ki bununla da sınırlı kalmamıştır. Yönetim Kurulu üyemiz avukat Fırat Epözdemir, mesleki faaliyet için gittiği Fransa dönüşünde, 23 Ocak’ta havaalanında gözaltına alınmış ve akabinde örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklanmıştır. Hakkında daha önce kesinleşmiş takipsizlik kararı bulunan bir dosyadan hukuksuzca delil üretilen meslektaşımız hakkında hazırlanan iddianame, Anayasa’ya ve hukuka açıkça aykırıdır. Bir avukatın mesleki faaliyetini ‘örgüt üyeliği’ne delil olarak sunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı hukuka, vicdana ve her şeyden önce ciddiyete davet ediyoruz. En yenisi 10 yıl öncesine dayanan iddialarla meslektaşımızı hapse atmalarının asıl nedeni, İstanbul Barosu’nu toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya ve kriminalize etmeye çalışmaktır. Ancak şu açıktır ki, İstanbul Barosunu marjinalize ederek yalnız bırakmaya çalışan odaklar, amaçlarına ulaşamamıştır, bundan sonra da ulaşamayacaklardır. Zira İstanbul Barosu 147 yıllık tarihiyle, 65 bini aşkın üyesiyle savunmanın bu topraklardaki en kadim hukuk örgütüdür"
"İSTANBUL BAROSU'NU YALNIZLAŞTIRMA POLİTİKASININ DAHA BAŞTAN İFLAS ETTİĞİ AÇIKTIR"
Açıklamasında İstanbul Barosu’na destek için hem yurt içinden hem de yurt dışından çok sayıda baro, dernek ve hukuk örgütünün temsilcilerinin davayı takip etmek için geldiğini aktaran Selimoğlu, "Barolar, baro birlikleri, Avrupa Baro Federasyonları, avukat birlikleri ve derneklerden onlarca hukuk kurumu ve kurum temsilcileri de hazır bulunacaklardır. Dolayısıyla, İstanbul Barosu’nu yalnızlaştırma politikasının daha baştan iflas ettiği açıktır ve yarınki duruşma salonunu dolduracak yüzlerce meslektaşımız sayesinde bu politikanın iflas ettiği bir kez daha görülecektir" diye konuştu.
"MESLEKTAŞLARIMIZI YARIN SİLİVRİ'YE, PERŞEMBE ÇAĞLAYAN'A DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEYE ÇAĞRIYORUZ"
İstanbul Barosu'nun yarın sabah saat 10.00'da Silivri'de olacağını söyleyen Selimoğlu, "İstanbul Barosu’nu, yani savunmayı savunmak için yarın sabah 10:00’da Silivri’de olacağız. Yönetim Kurulu üyesi meslektaşımız avukat Fırat Epözdemir’in haksız tutukluluğuna son verilmesi içinse perşembe günü saat 14:00’te Çağlayan Adliyesi’nde olacağız. Zaman, avukatlık zamanıdır. Gün, savunmayı savunma günüdür. Bu itibarla, tüm meslektaşlarımızı yarın Silivri’ye, perşembe günü ise Çağlayan’a, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL BAROSU YÖNETİMİ OLARAK HERKES İÇİN HER ZAMAN, HER YERDE HUKUKU ETKİLİ KILMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK"
Açıklamada söz alan İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ise “Bugünkü toplantıda İstanbul Barosu yönetiminin dün olduğu gibi, Osmanlı Devleti’nden bu yana süreklilik taşıyan hukuku savunma misyonunun zirve yaptığı bir gündür. Çünkü biz İstanbul Barosu yönetimi olarak herkes için her zaman, her yerde hukuku etkili kılmak için yola çıktık. Bu yola devam ediyoruz. Bu açıdan fikir, dayanışma ve eylem hep hukuka giden yol haritasını çizen üçlü oldu” dedi.
"BİZ YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"
Savunmanın yurttaşları savunabilmesi için, kendisinin özgür olması gerektiğini sözlerine ekleyen Kaboğlu, “Savunmanın özgür olmadığını, yurttaşları en etkili biçimde savunan baronun yargılama sürecine tabi tutulduğuna yarın bir kez daha tanık olacağız. Savunma sürecimiz sonuna kadar devam edecek. Çünkü amaç, baronun, baro mensuplarının kendilerini savunmak değil, yurttaşları etkili bir biçimde savunabilmek için kendilerine yöneltilen haksızlıkları püskürtmektir. Biz yolumuza devam edeceğiz. İstanbul Barosu’na yönelik olarak her türlü, akıl, Anayasa, hukuk dışı operasyonu hukuk zeminine çekmek için elden geleni yaptık, yapıyoruz” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından Avukatlık Mesleğinin Korunması Avrupa Sözleşmesi’ne ilişkin uluslararası kolokyum, İstanbul Barosu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek.