
CHP'nin 'Millet iradesine sahip çıkıyor' mitingleri devam ediyor. CHP lideri Özgür Özel mahşeri kalabalıkta Sivaslılara seslendi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun serbest kalması talebiyle düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 49’uncusu Sivas’ta gerçekleşti.
Onbinlerin miting alanını doldurduğu, CHP Gençlik Kollarının yürüyüşle alana geldiği coşkulu mitingde “Hükümet istifa” sloganları yükseldi.
Mitingde, önce CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nuın mektubu okundu.
İmamoğlu, Doğan tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
“Sevgili Sivaslılar; hanımefendiler, beyefendiler, sevgili çocuklar, gençler merhaba! Milli mücadelenin ve Cumhuriyetimizin öncü şehri; aşıklar, ozanlar ve yiğitler diyarı Sivas’a selam olsun. Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum. Sivas, bu büyük milletin hür ve bağımsız yaşama kararlılığını tüm dünyaya ilan ettiği şehirdir. Bundan böyle bu topraklarda yalnızca milli iradenin hakim olacağı, burada ilan edildi. Milli iradeye dayanmayan herhangi bir hükümetin keyfi kararlarına, milletçe baş eğilmeyeceği burada ilan edildi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve onunla aynı yolda yürüyenlerin, Eylül 1919’da Sivas’ta ortaya koyduğu ilkeler, bugün de geçerlidir, bugün de değerlidir. Biz de bugün, tıpkı Sivas Kongresi delegeleri gibi, diyoruz ki; ‘Milli iradeye dayanmayan bir hükümetin keyfi kararlarına milletçe baş eğmedik, baş eğmeyeceğiz”
“KENDİSİNE GELİNCE HUKUK VE DEMOKRASİYE SIĞINMAK, RAKİBİ İÇİN İSE HUKUKU VE DEMOKRASİYİ ASKIYA ALMAK DARBECİLİĞİN TA KENDİSİDİR”
“Seçim sandığından çıkan millet iradesini, keyfi kararlarla geçersiz kılmaya, değiştirmeye yönelik her girişim, kimden ve nasıl gelirse gelsin, darbeciliktir. Milyonlarca vatandaşımızın oyuyla işbaşına gelmiş belediye başkanlarını, siyasetin emrine girmiş bir avuç yargı mensubu aracılığıyla tutuklatmak, darbeciliğin ta kendisidir. Kendisini 4 defa yenmiş ve 5’inci kere yenmek üzere milyonların oyuyla aday gösterilmiş olan rakibinin, 30 yıllık diplomasını hukuk dışı yollarla iptal ettirmek, darbeciliğin ta kendisidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanı iken, bugün bana yöneltilen suçlamaların aynılarıyla yargılandı ama bir gün bile tutuklanmadı. Çünkü, hukukun ve demokrasinin gereği budur. Kendisine gelince hukuk ve demokrasiye sığınmak, rakibi için ise hukuku ve demokrasiyi askıya almak darbeciliğin ta kendisidir.”
“İKTİDAR, MİLLİ İRADEYİ HİÇE SAYARAK, KENDİNİ MİLLETE ZORLA DAYATMA HEVESİNDE OLDUĞUNU AÇIKÇA ORTAYA KOYMUŞTUR”
“İktidar, serbest ve adil seçimlere izin vermeye niyeti olmadığını, milli iradeyi hiçe sayarak kendini millete zorla dayatma hevesinde olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Milletimiz, bize karşı nasıl bir yargı kumpası kurulduğunu gördükçe, darbeciliğe karşı meydan meydan direndikçe, iktidar da ‘darbeci siyaset’ yöntemlerinden medet umar hale geldi. Yargı kumpasına, tehdide, şantaja, rehin almaya dayalı darbeci siyasetle bizi esir alabileceklerini sanıyorlar. Bizi değil, ancak şeref ve haysiyetini, vatan ve millet sevgisini yitirmiş zavallıları esir alabilirler. Sadece öylelerini kendi kuklaları haline getirebilirler. Biz tutuklu belediye başkanları ve yöneticileri; gücümüzü, cesaretimizi haklılığımızdan ve milletimizden alıyoruz. Bizi sandıkta yenemediniz, yenemeyeceksiniz. Bizi darbe yöntemleriyle esir alamadınız, alamayacaksınız.”
“İNAN GÜNEY’İ DE ESİR ALAMAYACAKSINIZ”
“Beyoğlu Belediye Başkanımız, Sivas’ın has ve yiğit evladı İnan Güney’i de esir alamayacaksınız. Hepimiz alnımız ak, başımız dik çıkacağız o zindanlardan ve millet, bu yaptıklarınızın cezasını size sandıkta ödetecek. Millet büyüktür. Kendini dev aynasında görenleri, siyaseti mertçe yapmayanları, hukuk tanımayanları kulağından tuttuğu gibi sandığa gömer. Yine öyle olacak. Bir avuç insanın iktidarına karşı, milletin iktidarını kuracağız. Bu cennet vatanda, geçim derdi çekmeden, gelecekten endişe etmeden, hep birlikte, kardeşçe yaşayacağız. Yalnızca birileri için değil, herkes için, her yerde adaleti ve hürriyeti sağlayacağız. Hiçbir güç, bizi yolumuzdan döndüremedi, döndüremeyecek. Tıpkı sizler gibi, benim de inancım, cesaretim, umudum sonsuz. Bir avuç insan kaybedecek, millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
ÖZEL: "TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN YOLA ÇIKANLARIN ŞEHRİNDEYİZ"
Özgür Özel Cumhuriyet Meydanı'nda açıklamalarda bulunuyor.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün Sivas'ta tarih yazıyorsunuz. 4 Eylül 1919'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderinin yazıldığı yerdeyiz. Mustafa Kemal Paşa ile birlikte esarete itiraz edenlerin şehrindeyiz. Sivas Kongresi Anadolu'da mücadele eden tüm yapıları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk çatısı altında topladı. Sonra bu çatı Cumhuriyet Halk Fırkası'na dönüştü. Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bu güzel şehir aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin de kurulduğu şehirdir.
Cumhuriyet Sivas'a büyük yatırımlar yaptı. Gelişmişlikte 8. sıradaydı. AKP geldiğinden beri, Sivas'tan oy aldı ama maalesef seçimde yüzünü döndüğü Sivas'a seçimden sonra sırtını döndü. Sivas'ı çantada keklik bildiler. 8. sıradaki Sivas'ı 45. sıraya kadar gerilettiler. Bu güzel kent 23 yıl önce 755 bin olan nüfusu 637 bine düştü. Yurt dışında ya da başka illerde 7 milyon Sivaslı yaşıyor.
"ANANI DA AL GİT DİYEN DEĞİL ÇİFTÇİ MİLLETİN EFENDİSİDİR DİYEN CUMHURBAŞKANI LAZIM"
Sivas'a artık sonuncusu gibi şikayet edince çiftiler 'Ananı da al git diyen' bir cumhurbaşkanı değil, birincisi gibi 'Çiftçi milletin efendisidir' diyen bir cumhurbaşkanı lazım. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı birincisinin peşinden giden, birincisinin partisinden olan çiftçiyi yine milletin efendisi yapacak olan Ekrem İmamoğlu'ndan başkası değildir.
Recep Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu? Sevmiyor çünkü siz fakirsiniz. Recep Tayyip Erdoğan zengini seviyor. Biz fakirsiniz deyince AK Parti'den birkaç zevzek çıkmış 'Millete hakaret etti' diyor. Resmi rakam Türkiye'de yoksulluk sınırı 86 bin lira. Bu meydanda 86 bin liradan evine maaş giren kimse yok. Tayyip Erdoğan bu insanları fakirleştirdi. Yoksulluk sınırının altında maaş alana yoksul denir, fakir denir. Bu iktidar geldiğinde orta direk vardı. Memur fakir değildi, esnaf fakir değildi, köylüler fakir değildi. Ama bugün 16 bin 800 lira en düşük emekli maaşı. Asgari ücret 22 bin lira. Memur maaşı 47 bin lira. Yoksulluk sınırı 86 bin lira. 86 bin liranın altında maaş alan herkes fakirdir. Bizi bu hale bu iktidar getirdi.
"ANT OLSUN Kİ AK PARTİ'NİN İKTİDARI BİTİYOR"
Buradan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Sivas kararını vermiş. Kimin gideceği de belli kimin geleceği de belli. Ant olsun ki AK Parti'nin iktidarı bitiyor. Gidiyorsunuz. Bakan evlatlarının dönemi kapanıyor, vatan evlatlarının dönemi başlıyor.
Buradan haykırıyoruz. Memur kurtulmadan işçi kurtulmaz. Emekli kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Polis kurtulmadan öğrenci kurtulmaz. Hasta kurtulmadan doktor kurtulmaz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.
Seçim gecesinde bu iktidar gidince, bu iktidarın her fırsatta karşısına polisi diktiği, gaz sıktırdığı gençlerle kahraman Türk polisi omuz omuza halay çekerek kutlayacak o geceyi. Milletin artık dayanacak gücü kalmadı. Asgari ücrete zam yapılmalıdır. En düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalı, çiftçilere kanunda yazan destekler verilmeli, memurlara hak ettiği zam verilmeli, atanmayan öğretmen atanmalıdır. Artık toplumun tüm kesimlerinin sorunları çözülmelidir. Bunların hiçbirisini bu iktidar yapamaz, yapmayacak. Bu iktidar göndermeli, Cumhuriyet Halk Partisi gelmeli, bu söylediklerimi yapmalıdır.
Hiç kimse Türkiye'nin kaynak sorunu var demesin. Ülke zengindir, topraklar verimlidir, denizlerimizden karamıza her taraftan bereket fışkırmaktadır, halkımız gençtir, Türkiye çalışarak kazanabilecek güçlü bir ülkedir yeter ki sırtındaki asalaklardan kurtulsun. Kurtulacağız.
Erdoğan Sivas'ı görüyor musun? Sivas'ı duyuyor musun? Millet sandık istiyor, 'Hodri meydan' diyor. Kaçma, getir sandığı. Kararı millet versin. Bunları duymak yerine kaçmakla meşguller. Bir de tutmuşlar kendi gazetelerine haber yaptırıp millet kızınca 'Yok öyle bir şey' diyorlar."