
Tom Barrack, 2025 Concordia Zirvesi kapsamında 24 Eylül'de düzenlenen "Diplomasi Sesleri: Amerika'nın Dünyadaki Rolünü Şekillendirmek" adlı panelde konuştu.
Barrack, Türkiye ve ABD Kongresi arasındaki sorunlara dair bir soruyu yanıtlarken S-400, F-35 ve F-16'lar gibi başlıkları hatırlatarak "10 yıldır aynı meselelerle uğraşıyoruz" dedi.
"TRUMP 'BUNDAN BIKTIM' DEDİ"
Barrack, ABD Başkanı Donald Trump'ın iki ülke arasında tartışmalı başlıkları aşmak için yeni bir yaklaşım ortaya koyduğunu söyledi:
"Başkanımız 'Bundan bıktım, ilişkiler düzeyinde cüretkar bir adım atalım ve ihtiyacı olanı verelim' dedi."
Barrack, sözlerine şöyle devam etti:
"'Tamam sayın başkan, neye ihtiyacı var?' diye sorduğumda 'meşruiyet' dedi. Çok akıllı biri. Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16'lar değil. Mesele meşruiyet."
Barrack, Türkiye'nin ABD'nin "en sıkı NATO müttefiki" olduğunu vurguladı ve buna rağmen Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) alınmadığına dikkat çekti.
"TÜRKİYE BİR DEMOKRASİ AMA OTORİTER GİBİ"
ABD'nin Ankara büyükelçisi, ilişkilerin seyri hakkında şu yorumu yaptı:
"(Erdoğan) 71 yaşına geldi. (Türkiye) bir demokrasi ama otoriter gibi. Başkan Trump dahice bir şekilde 'çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim' dedi. Şu an bu oluyor. Bence bunun sonucunda büyük değişiklikler göreceksiniz."
Barrack ayrıca Türkiye'nin ABD'den savaş jeti alımlarına da değindi. Türkiye'nin "dünyada en fazla F-16 alan ülke" olduğunu söyleyen Barrack, bunun Lockheed'i ayakta tuttuğunu söyledi. Büyükelçi, "Bizse onu engelleyip F-35 vermeye çalışıyoruz" dedi.
Barrack, aynı gün İHA'ya verdiği demeçte "Türkiye'nin bölgesel istikrar merkezi olarak meşruiyeti çok büyük" ifadelerini kullandı.
Barrack, Türkiye'nin ABD'nin "karmaşık bir bölgedeki en büyük ortağı" olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortadoğu'nun diğer bölgelerinde kaos hüküm sürerken, bu tüm ipleri bir araya getirmek için bir fırsat. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump harika liderler. Bence çok şey başarabilirler."
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'na katılmak için gittiği ABD'de Trump ile Beyaz Saray'da görüşecek.
İkilinin 25 Eylül'deki görüşmesi, Erdoğan'ın 2019'dan bu yana ilk Beyaz Saray ziyareti olacak.
CHP'DEN TEPKİ: BİZİM İÇİN SÜRPRİZ OLMADI
CHP Dış Politika Koordinatörü Prof. Dr. İhan Uzgel, tepkilerini şöyle dile getirdi:
"“Onlara ihtiyaçları olanı verelim” diyor Trump.
Tom Barrack bu nedir diye sorunca “O meşruiyet” diyor Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisine.
Demek ki Erdoğan-Trump ilişkisinde asıl mesele neymiş? Erdoğan’ın “meşruiyet” ihtiyacının karşılanmasıymış. Nerede aranıyor bu meşruiyetin kaynağı? ABD Başkanı Trump’ta, Beyaz Saray’da… Ve anlıyoruz ki mesele F16 değilmiş. Mesele F35 değilmiş.
Oysa bizim meselemiz tam da F16, tam da F35, tam da Türkiye’nin güvenliği ve yurttaşlarımızın huzuru. Bizim meselemiz tam da Türkiye’nin çıkarları… Erdoğan’ın iktidarı bunların hiçbirinden daha önemli değil, olamaz.
Bizim için sürpriz oldu mu? Hayır! Bizi yurt dışında destek aramakla suçlayan Erdoğan’ın kendisinin desteği dışarıda aradığını söylüyorduk.
Barrack şimdi bunu açıkça dile getirdi. İyi ki de söyledi. Herkes duydu. Kamuoyu emin oldu.
Bize göre meşruiyetin kaynağı milletimizin ta kendisi. Trump değil, Amerika Birleşik Devletleri değil, Trump’la verilecek fotoğraflar değil.
Barrack diyor ki “Türkiye, dünyadaki en büyük F-16 alıcısı”. Lockheed'in üretimini sürdürmesini sağlıyor. CHP diyor ki, “Türkiye, bölgesindeki en kudretli ve önemli aktör olmalı ve buna uygun muamele görmeli.” Yani bizim değerimiz, bir Amerikan şirketinin “müşterisi” olmamızdan ileri gelmemeli.
Biz, milletimize gerçek bir diplomasi, akılcı bir dış politika, güçlü bir liderlik vadediyoruz. Eğilmeden, bükülmeden, ülkemizin hak ettiği saygınlığa uygun muamele göreceği günleri müjdeliyoruz. Türkiye’nin birinci partisi olarak, meşruiyetimizi yalnızca ve yalnızca milletimizden alıyoruz."