Siyaset

Akşener: Türkiye böyle bir rezalet görmedi!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener: Türkiye böyle bir rezalet görmedi!
23-03-2022 11:28

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Her ne hikmetse milli günlerimize denk gelen cuma namazlarımızın hutbelerinde Diyanet yönetiminin aklına Atatürk gelmiyor. Kuranı Kerim'in tefsirini yaptıran, sadece 1923'te 126 caminin bakımını yaptıran Gazi Mustafa Kemal'in adı, bizzat kendisinin kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın aklına gelmiyor. Hatta hutbelerde onun adını anmamak için adeta özel çaba harcanıyor. Vefasızlığa bakar mısınız! 

Gazi Mustafa Kemal'in adını anmamak her şeyden önce mukaddesatımıza aykırı değil mi, yazıklar olsun. 

Bay kriz, Çanakkale Köprüsü açılışında kendini yalanladı. Geçiş ücretini 200 liracık olarak açıkladı.18 Mart gününde 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışı yapıldı. Ülkemizde taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun. Ancak biz bu taşın nasıl konulduğuyla da elbette ilgileniriz. İYİ Parti olarak biz projeye değil ranta karşıyız. 

Bay kriz, Çanakkale Köprüsü açılışında kendini yalanladı. Geçiş ücretini 200 'liracık' olarak açıkladı. Çelişkiler insanı Bay Kriz eskiden 'Milletin kesesinden 5 kuruş çıkmıyor' diyordu. Ama bu arkadaşımız daha nice konuda yaptığı gibi köprü açılışında kendi kendini yalanladı. Köprünün geçiş ücretini 200 liracık olarak açıkladı. 'Vatandaş 200 liracık verecek ama üzerini de devlet olarak biz tamamlayacağız' dedi. Nihayet gerçeği kendi sesinden itiraf etti. Törene katılan vatandaşlarımız pahalı dese de, zamanında emeklilerimize zam yaparken "iki yüz' diye büyüttüğü rakamı köprü geçişinde '200 liracık' ilan etti. 

Biz bu filmi daha önce de izledik, Osmangazi Köprüsü'nün durumu ortada. Aynı soygun durumuyla yapılan Çanakkale Köprüsü'nü de hafızamızı yitirmiş gibi görmezden gelemeyiz.

İki yıldır Türkiye'yi karış karış geziyoruz. Geçen hafta Şile ve Aydın'daydık. İktidarın büyüme masalları ikisini de teğet geçmiş. Pastaneci kardeşim şeker bulamıyoruz diyor, aynısını Aydın'da da söylediler. Eczacı kardeşim ilaçlar bulunmuyor diyor, veresiye defterleri kabarıyor diyor.  4 aydır kirasını ödeyememiş şarküteri sahibi kardeşim nasıl ayakta kalacağını soruyor. Bu sorular sana Sayın Erdoğan. Bu insanlar çare arıyor, çile çekiyor! 

Aydın'da da işsizlik, yoksulluk, pahalılık almış başını gitmiş. Bir anne 'çare çare' diyerek feryat ediyor. Kimine 5 yerden maaş gidiyor, benim çocuğum da delik ayakkabıyla geziyor, çocuğuma harçlık veremiyorum' diyor. 

Biz milletin sesi oldukça onlar tiyatro diyor. Yalan mıymış, gerçek miymiş çok yakında görecekler. O sandık gelecek ve bu arkadaşlar neyin gerçek olduğunu acı bir şekilde görecekler. 

Cumhuriyetimizin kurucuları kendi şahsi iktidarları için değil Türk milletinin egemenliğini diriltmek için çabaladılar. Amaçları öz yurtlarında işgalcilerin hukukunu değil kendi yasalarını uygulamaktı. En olağanüstü şartlarda bile kanun devletinin sınırlarının dışına çıkmayıp, Ankara'da top sesleri duyulurken bile istişare mekanizmalarını muhafaza ettiler. Cumhuriyetin kurucu kadroları hiçbir zaman 'ben' demedi, 'Türkiye Cumhuriyeti' dedi. Atatürk'ümüzün tabiriyle yeni Türk devleti kişilerin değil milletin devleti olacaktı. 

Türkiye Cumhuriyeti böyle bir rezalet görmedi

Bugün geldiğimiz noktada AK Parti iktidarı sizce hangi onur anlayışına sahip. Bunu geçtiğimiz hafta ekonomideki uzmanlığından ziyade sitcom repliklerini andıran abuk sabuk demeçleriyle öne çıkan Nebati Bakan'ın bizzat kendisi verdi. Gözlerine bakılamıyor, öyle ışık var yani. Bu arkadaşımız ne dedi, duyduğumda kulaklarıma inanamadım. 'Bir problem mi yaşadınız rahat olun, bürokrasiyi alaşağı ederiz arkamızda cumhurbaşkanız var' dedi. Bunu yabancı yatırımcılara dedi. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir rezalet görmedi.Türkiye Cumhuriyeti tarihi böyle bir cıvıklık görmedi. Bu açıklama ülkemizde bir devlet krizi olduğunun itirafıdır. Nebati Bakan diyor ki "Biz kanun, yasa, yönetmelik tanımıyoruz. Sorun yaşarsanız bize gelin, sizin adınıza bütün yasal şartları kaldıralım. Kurumsal bir devletle değil kişilerle muhatap olun." Neresinden bakarsanız bakın içinde yaşadığımız ucube sistemin ucubeliğinin daha bundan daha net bir ifadesi ve tarifi olamaz. 

Erdoğan başörtülü bacıları konusunda çok hassastı. Biz sanıyorduk ki Sayın Erdoğan için bu ülkenin tüm dindar kadınları birer kız kardeştir. Başı açık kadınlarımız için ne düşündüğü zaten İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla ortadadır. Meğer işin aslı öyle değilmiş. Meğerse dindar olmak, Sayın Erdoğan'ın bacısı olmak için yeterli değilmiş. Adana'da tüm çarpıcılığıyla bu gerçeği gördük. Sayın Erdoğan'ın bacısı olmak için başörtülü olmaktan öte kendisine tabi olmakmış, asıl mesele yandaş olmakmış. Başörtülü kadınlarımızın hukuku AK Parti'ye oy verdikleri sürece kutsalmış, yani oyunu basarsan baş tacısın itiraz edersen copu yersinmiş. 

Dindar kadınlarımızın omuzlarında iktidara gelip o kadınları coplatarak iktidardan çekip gitmek, şu ironiye bakar mısınız. Gerçekten ibretlik. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER