Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Mehmet Pamuk, Saraçhane eylemleri sonrası yaşanan insan hakları ihlalleri ve hukuksuzluklar hakkında bir açıklama yaptı. Pamuk, protestolara katılan vatandaşların maruz kaldığı kötü muamele, işkence ve hak ihlallerine dikkat çekerek şunları söyledi: Türkiye’de anayasal haklarını kullanarak barışçıl gösteri düzenleyen vatandaşlara karşı uygulanan ağır polis şiddeti ve işkence, hukuk devletinin ağır bir yara aldığının açık göstergesidir. Saraçhane’deki eylemler sırasında çevik kuvvet ekiplerinin protestoculara fiziksel şiddet uyguladığı, ardından bu görüntülerin küfür ve hakaret eşliğinde kendi sosyal medya hesaplarından yayıldığı belgelenmiştir. Bu kabul edilemez bir insanlık suçudur. Mehmet Pamuk, protestolarda yaşananların kamuoyuna duyurulmasını takiben, bu insan hakları ihlallerini sosyal medya üzerinden haber yapan vatandaşların hedef haline getirildiğini belirtti. Pamuk şöyle devam etti: "İşkence görüntülerini ifşa eden bir vatandaş, gecenin ilerleyen saatlerinde evinden sivil polisler tarafından alınmış, Vatan Emniyeti’nde 6 saat boyunca fiziksel, cinsel ve psikolojik işkenceye maruz bırakılmıştır. Ailesi 24 saat boyunca kendisinden haber alamamış, yasal bilgilendirme yükümlülüğü yerine getirilmemiştir. İşkence mağduru yurttaş, ardından kendi işkencecileri tarafından şikayet edilerek tutuklanmış ve hukuksuz şekilde cezaevine gönderilmiştir." Pamuk, açıklamasında cezaevi koşullarına da dikkat çekerek Silivri Cezaevi’nde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine vurgu yaptı: "35 kişilik koğuşlarda 60 kişi kalmakta, günlük yemek ihtiyacı 35 kişilik verilmekte, hastalar ilaçlarına ulaşamamaktadır. Özellikle böbrek hastası olan tutuklular her gün hayati tehlike ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu koşullar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesine açıkça aykırıdır." Saraçhane protestolarında mağdur olan bir yurttaş, yaşadıklarını Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, CHP Milletvekili Veli Ağbaba'nın eşliğinde kamuoyuna duyurdu. Pamuk, bu desteğin önemine değinerek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:   "Veli Ağbaba'nın desteğiyle mağduriyetlerin TBMM çatısı altında gündeme getirilmesi çok kıymetlidir. Ancak sadece birkaç milletvekilinin çabasıyla yetinilemez. Tüm hukukçuların, insan hakları savunucularının ve vicdan sahibi herkesin bu adaletsizliklere karşı ortak mücadele vermesi şarttır. İşkence insanlık suçudur ve zaman aşımına uğramaz. Türkiye’nin her karış toprağında işkenceciler ve onları koruyanlar adalet önünde hesap verecektir. Ne kadar zulmederlerse etsinler; insanlık onuru, özgürlük ve adalet mücadelesi susmayacak. Saraçhane'de başlayan bu adalet çağrısı, Silivri duvarlarını da aşacak ve Türkiye'yi gerçek bir hukuk devleti haline getireceğiz. 

HABERİ SİTEDEN OKU...