Menzil Cemaati’ne bağlı Beşir Derneği’nin 2024 yılı mali raporu, tarikatların ekonomik gücünü bir kez daha gündeme taşıdı. Dernek, geçtiğimiz yıl 240 milyon 921 bin TL bağış ve 22 milyon 499 bin TL yardım toplama geliri elde ederek toplamda 263 milyon 420 bin TL gelir beyan etti.
“Bu sadece bir dernek, peki yüzlercesi ne kadar topluyor?”
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, rakamların tek başına bile Türkiye’deki dini yapılanmaların ulaştığı mali büyüklüğü gösterdiğini belirtti.
“Menzil Cemaati’ne bağlı Beşir Derneği yalnızca bir yılda 263 milyon TL toplamış. Türkiye’de yüzlerce tarikat, binlerce vakıf ve dernek var. Bu tabloyu büyütün, ortaya milyarlarca liralık bir ekonomi çıkıyor. Peki bu paralar nerede toplanıyor, kim tarafından nasıl harcanıyor?”
Meriç, özellikle “yardım toplama” adı altında yapılan faaliyetlerin şeffaflıktan uzak olduğunu vurgulayarak, kayıt dışı gelirlerin kamu düzeni açısından ciddi risk taşıdığını söyledi.
“Bu düzenin adı inanç özgürlüğü değil, ekonomik imtiyaz sistemidir”
CHP’li Meriç açıklamasında, bazı dini yapılarla devlet arasındaki ekonomik ilişkilerin giderek kurumsallaştığını belirtti:
“Halk kuru ekmek bulamazken, bu yapılar vergi muafiyetleriyle, kamu kaynaklarıyla, ihalelerin kıyısında büyüyor. Bu düzenin adı inanç özgürlüğü değil, ekonomik imtiyaz sistemidir. Denetlenmeyen bu ağlar yalnızca mali değil, siyasal güç odağı haline gelmiştir.”
Tarikat ekonomisi kayıt dışı milyarlarla büyüyor
Uzmanlara göre, Türkiye’de faaliyet gösteren dernek ve vakıfların toplam yıllık bağış hacmi 100 milyar TL’nin üzerinde. Ancak bu gelirlerin yalnızca küçük bir kısmı beyan ediliyor.
Birçok dini yapının, nakit, altın, gayrimenkul veya yurtdışı transferleri üzerinden kayıt dışı servet biriktirdiği tahmin ediliyor.
Meriç, bu tabloya dikkat çekerek şunları söyledi:
“Tarikatların ekonomiye, siyasete, eğitime ve bürokrasiye sızdığı bir ülkede ne adalet işler ne de liyakat kalır. Cumhuriyet, kimsenin sırtını tarikata dayamasın diye kuruldu. Bugün görev, o Cumhuriyet’in vicdanını yeniden ayağa kaldırmaktır.”
“Denetlenmeyen bağış, halktan çalınan umuttur”
Meriç, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Devletin bütçesi şeffaf olmazsa, cemaatlerin kasası kutsanır. Halkın alın teriyle büyüyen bu servet, yoksulun sofrasından eksilen ekmektir. Denetlenmeyen bağış, halktan çalınan umuttur.”