DOLMABAHÇE SARAYI ile diğer SARAYLAR Köşkler ve DÜYUN-U UMUMİYE ile DIŞ GÜÇLER
Dolmabahçe Sarayı;
Rönesans ve barok kırması bir uslûpta yapılmış aşırı süslemeli bir yapıdır. Bulunduğu alanda eski devirlerde birçok kasır, köşk ve sarayın yer aldığı bilinmektedir. Koy doldurulmadan önce Kanuni devrinde kuzeybatı yamaçlarına yaptırılmış Kasr-ı Cihannüma, Sayeban-i Hümayun denilen Bayıldım Kasrı, 3. Selim’in yaptırdığı köşk; koy doldurulduktan sonra 1.Ahmed’in av köşkü biçimindeki küçük sarayı, 4. Mehmed ile 3. Ahmed’in sarayları yapıld.
...
Şimdiki Dolmabahçe Sarayı’nı ABDÜLMECİD, Mimar Garabet Balyan ile oğlu Nikoğos Balyan’a yaptırdı.
İnşaata 1842’de başlandı 1853’de bitirildi.
Saray yapılıncaya kadar Osmanlı Sultanları Topkapı Sarayı’nda oturdular.
Abdulaziz, bu Sarayda tahttan indirildi.
İlk Meclis-i Mebusan bu Sarayda toplandı (18 Mart 1877).
Mithat Paşa ve arkadaşları bu Sarayda tutuklu kaldı.
Bütün yabancı krallar ve devlet başkanları bu Sarayda misafir edildi.
Sarayın içerisi özellikle kullanılan malzemenin zenginliği dikkat çekicidir.
Taht salonunda İngiltere Kraliçesi Victoria’nın hediye ettiği 750 lamba ile aydınlanan 4,5 ton ağırlığında avize bulunmaktadır.
Bu Saray, TEFECİLERDEN alınan BORÇ para ile bitirilmişti.
Saray bitiminin hemen ardından Mart 1854’de Rusya ile Kırım Savaşı başlamış ve Şubat 1855’de bittiğinde Osmanlı İmparatorluğu BORÇ BATAKLIĞINA iyi gömülmüştü.
Osmanlı İmparatorluğu’nun birinci dış borçlanması 24 Ağustos 1854’de Londra’daki Palmer ve Ort. İle Paris’teki Goldschmied ve Ort. Firmalarından sağlanan 3 000 000 sterlin ile oldu. Bu borcun faizi 8 idi. Alınan bu borca karşılık teminat olarak Mısır vergisinin bir kısmı gösterildiği için buna “Mısır Borçlanması” da denir.
Öteki borçlanmalar 1855, 1871, 1877 yıllarında oldu.
Abdulaziz zamanında 1862, 1863, 1865, 1869, 1871, 1872, 1873, 1874 yıllarındaki BORÇLANMALAR büyük oranda SARAY YAPIMINA ve ESKİ BORÇLARIN ÖDENMESİNE ayrıldı. …
Osmanlı İmparatorluğu bu aldığı borçları ÖDEYEMEZ duruma düştüğü için DIŞ GÜCLER birleşerek Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün GELİRLERİNE EL KOYDU.
Bunun için 1881 yılında tamamen DIŞ GÜCLERİN idaresi altında olan DÜYUN-U UMUMİYE (umumi borçlar) diye bir teşkilat kuruldu ve bu borçların ödenmesi Cumhuriyet dönemine kadar sarktı ve ancak 1954 yılında bitirilebildi.
***
Bu tür bilgiler her an ulaşılabilecek bütün kitaplarda ve bütün ansiklopedilerde mevcuttur. Fazla aramaya gerek yoktur. Alenen ve resmen her yerde bulunur.
Yani, "yok efendim, öyle olmadı da şöyle oldu" veya "bööle şeyler olmadı da Osmanlı'ya İFTİRA atıldı" gibi laf etmeye kalkışılmaya.
Ve;
İBRET alına, (yani, KÖTÜ hadiselerden) DERS çıkarıla !
