Üretemezseniz, toplumsal cinnetlerin önünü alamazsınız

EYT'lilerin sorunlarını dile getirdiği yazı ile gündem olan yazarımız Abdullah Yeniekinci, bu kez Türkiye'deki işsizlik sorununa dikkat çekti. 

Yazdğığı makalelerle EYT'lilerin sesi olan Yeniekinci'nin dikkat çeken yazısı şöyle:

!#**m357**#! 

2019 Nisan ayı kayıtlı işsiz sayısı: 4 Milyon 202 Bin. Bu rakamın gayri resmi oranlara göre daha da çok olduğu bilinmektedir.

2019 EYT rakamı:  4 milyon

2019 Üniversite mezunu işsiz sayısı: 1 milyon

2019 Türkiye’de yaşayan Suriyeli sayısı: Resmi rakamlara göre 3 milyon 649 bin. Bu rakamın da gayri resmi rakamlara göre daha çok olduğu iddia edilmektedir.

Sevgili okuyucularım Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi olan işsizlik rakamları her geçen gün artarak büyüdüğünü görmekteyiz. Bu sıkıntılara rağmen, çözüm noktasında maalesef gerekli mercilerin gerekli adımları atmadığı da aşikar bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunca sorun yetmiyormuş gibi, bunun üzerine birde Suriyeli vatandaşların Türkiye’ye yerleşmesi, yerleştirilmesi, işsizlik açısından işin vahametini daha da çarpık hale getirmektedir.

Bir tarafta yaşından dolayı işsiz kalan EYT mağdurları,

Diğer tarafta üretimin olmamasından dolayı istihdam edilemeyen genç nüfus,

Diğer taraftan nitelikli işgücüne dair, gerekli alt yapının olmamasından yetersiz olmasından dolayı her yıl mezun olan on binlerce üniversite mezunu genç işsizimiz,

Diğer taraftan ülkeye savaştan ötürü yerleşen milyonlarca Suriyeli mülteci sorunu.

Kendi vatandaşın gününden kaygılı yaşarken bırakın yoksulluk sınırında çalışan işçi kesimini, dahi açlık sınırının altında hayat geçirdiği günümüzde birde çeşitli nedenlerden ötürü işsiz kalan iş bulamayan kesimi varın siz düşünün.

Evine iş bulamamaktan ötürü bir parça ekmek götüremeyenleri mi dersiniz,

İşsizlikten ötürü boşanmaların artmasını mı dersiniz,

İhtiyaçlarını karşılayamadığından ötürü çocuklarına yeteri kadar gelecek hazırlayamayanları mı dersiniz,

Babanın, annenin muhtaçlıktan, iş bulamamaktan ötürü aciz kalıp çevrenin bir lira yardımına muhtaç yaşamalarını mı dersiniz,

Ankara’dakileri dinlediğiniz zamansa, ağızlarından adeta bal damlıyor, her şey güllük gülistanlık ülkede işsizlik namına hiçbir sorun yok.

Birde yanına yandaş ve yalaka medyayı aldın mı balından yenmez oluyor.

Üçbeş cakcakılı yalan haber servis ettirdin mi sorun çözüldü demektir 

Oysaki peygamberin hadisinde komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir diye belirtilmektedir.

Peki soruyorum Ankara’da sağır sultanlara?

Türkiye’de milyonlarca işsiz insanın vebalini alarak, vebalini taşıyarak, akşam yastığa başınızı koyduğunuzda vicdanınıza nasıl hesap veriyorsunuz.

Ele verir talkını kendisi yutar salkımı siyasetiyle bu iş ne zamana kadar devam edecek? Yapmayın etmeyin yazıktır günahtır.

Görün artık çaresiz insanların sorunlarını,

Duyun artık ülke üretiminin her safhasında yer alan EYT’lilerin çığlıklarını,

Görün artık yüz binlerce genç üniversitelilerin feryadı figanını

Bulun artık ülkeye plansız programsız doldurduğunuz milyonlarca Suriyeliye çözümü

Kendi insanınızı istihdam edemezken Suriyelileri de ülkeye doldurarak ne yapmaya çalışıyorsunuz anlaşır bir durum değil. Yardım edecekseniz de sınırlarınız dışında özel bir alan oluşturursunuz orada beslenme ve bakım ihtiyaçlarını giderirsiniz. Ülkeye sokarak hali hazırda kendi insanın iş bulamazken o insanları da rezil rüsva etmenin ne anlamı var.

Her platformda haykırıyoruz üretim üretim...

Niçin diyoruz?

Neden diyoruz?

Sağır sultanlar duyuyor anlıyor idrak ediyor, Ankara’dakilere her ne hikmetse sesimizi çığlığımızı duyuramıyoruz. Unutulmaması gereken bir gerçek var; iktisadi sorunların, sıkıntıların başında üretimin, üretememenin olması gelir.

Sonuç olarak;

Üretemezseniz 4 milyon EYT’liye kaynak yok gerekçesiyle emeklilik hakkını veremez, meydan meydan süründürür umutlarını hayallerini yok edersiniz.

Üretemezseniz 4 milyon kayıtlı işsiz insanımıza iş imkanı istihdamı sağlayamaz işsizler ordusuna sürekli yeni neferler katmaya devam edersiniz.

Üretemezseniz 1 milyon nitelikli Üniversite mezunu gence çalışacakları koşul ve imkânları yaratamaz, hayallerini, umutlarını geleceklerini yok edersiniz.

Üretemezseniz kredi borçlarını ödeyememekten yüz binlerce icralık borç batağına saplanmış toplumsal sendrom manzarasıyla karşı karşıya kalırsınız

Üretemezseniz, toplumsal cinnetlerin, cinayetlerin önünü alamazsınız.

 !#**m355**#! 

https://www.youtube.com/channel/UCUS10fdomKzRNgFg3wqtEMg?view_as=subscriber