Kerki ve Solfej’in düzenlediği yaz konserleri kapsamında Ege'yi karış karış dolaşan Sıla, bu yaz ikinci kez çıktığı Altınoluk Amfi Tiyatro Sahnesi'nde bir kez daha nefes kesen bir performansa imza attı.
‘On’dan Kalan Şarkılar’ konseptiyle Ege Turnesine soluksuz devam eden başarılı popçu Sıla, Altınoluk'ta ''double'' yaptı.
1 Ağustos gecesi muhteşem bir performans sergilediği Altınoluk'ta yoğun istek üzerine bir kez daha sahne alan Sıla, etkinlik alanını mahşer yerine çeviren hayranlarına hafızalardan uzun süre silinmeyecek bir konserle teşekkür etti.
Şarkıları ile olduğu kadar seyircilerle girdiği diyaloglarla da geceye damgasını vuran Sıla, bir hayranının ''Sana sarılabilir miyim?'' talebini ''Elbette. Neden olmasın. Gel hadi buraya.'' sözleri ile cevaplandırıp onu sahneye davet etti. Küçük hayranı ile sahnede sevgi dolu bir kucaklaşmaya imza atan başarılı popçu, ''Hadi şimdi partili yerine geç ve goy goy şarkılara kadar uslu uslu otur. Ben sana işaret vereceğim. İşareti alınca, çıldır, delir, çevrendekileri coştur... Çaktırma... Aramızda...'' sözleri ile hayranını yerine uğurlayıp yüzleri güldürmeyi başardı.
Konserinin son bölümlerine doğru kendisini dinlemeye gelenlere büyük bir sürpriz yaparak oldukça ilginç bir açıklamaya imza atan Sıla, ''Aslında tatlı bir telaş içindeyiz. Bu sene bayağı bir düğün göreceğiz. Müzisyen arkadaşım Tuba Önal dünya evine giriyor. Bitti mi? Hayır... Bizde sürpriz bitmez. Esas bombayı şimdi patlatıyorum. Cudi bu yaz sonunda evleniyor. Biz mi? Biz yine evde kedi seveceğiz. Durum onu gösteriyor. Sahnemiz nikah salonuna dönüyor anlayacağınız.'' sözleri ile müjdelerini bir bir sıraladı. Yoğun alkış tufanının koptuğu bu anlarda yol arkadaşı Efe Bahadır'a dönerek ''Bizi de bir gün alkışlarlar Efeciğim, üzülme... On sene sonra mı olur? Yirmi sene sonra mı olur o meçhul...'' diyerek Bahadır'a takılmayı da ihmal etmedi.
Altınoluk Amfi Tiyatro'da gerçekleştirdiği konserinin son bölümünde ise her zaman olduğu gibi ''partili goy goy şarkılar'' adını verdiği şarkılarla final yapan Sıla, güzelliği ile de göz kamaştırdı.
Editör: Turgut Bozgeyik
