Akciğer kanserleri oldukça sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açabilen bir kanser çeşididir. Akciğer hücrelerinin dengesiz çoğalması ile akciğer kanseri meydana gelmektedir.
Medical Park Gaziantep Hastanesi Başhekimi ve Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ekber Şahin ‘’Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’’ sebebiyle açıklama yaptı. Akciğer kanserlerinin genellikle belirti vermediğine vurgu yapan Prof. Dr. Şahin, ilerleyen süreçlerde hastalarda uzun süreli öksürük, kanlı balgam, solunum sıkıntısı gibi şikâyetlerin olabildiğini ifade etti.
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ekber Şahin sözlerine şöyle devam etti:
‘’Akciğer kanseri gelişimindeki en büyük etken sigara içimidir. Akciğer kanseri olan hastaların beşte dördünde sigara içimi söz konusudur. Buna karşılık hiç sigara içmeyen insanlarda nadir de olsa akciğer kanseri görülebilmektedir. Sigara içilen ortamlarda bulunan kişiler de sigara dumanına maruz kalarak pasif içici pozisyonuna geçmektedir. Bu insanlarda da akciğer kanserinin gelişiminin yüksek olduğunu görmekteyiz. Asbest maruziyeti de bir diğer akciğer kanseri nedenidir. Çok sık görülmemekle birlikte Asbeste maruz kalan insanlarda da akciğer kanseri ile karşılaşabilmekteyiz. Akciğer kanserleri genel olarak iki grupta incelenir. Küçük hücreli ve küçük hücreli dışı diye ayrım yapılabilir. Küçük hücreli akciğer kanserleri genellikle hızlı yayılım gösteren kanser tipleridir. Küçük hücreli dışı akciğer kanserleri ise nispeten diğerine göre daha yavaş seyirli ve daha iyi seyirli olduğu söylenebilir.
Akciğer kanserinin tedavisi tanı konulduğu evresine göre değişkenlik göstermektedir. Dört evreden oluşan akciğer kanserlerinin ilk evresinde tek başına cerrahi tedavi yüksek oranda sağ kalımı sağlayabilmektedir. İlerleyen evrelerde hastaya uygulanacak tedavi yöntemi cerrahi ile birlikte kemoterapi ve radyoterapi olabilirken, cerrahi yapılamayan hastalarda ise kemoterapi, radyoterapi ya da son zamanlarda kullanılmakta olan immünoterapi olabilmektedir. Akciğer kanserleri erken dönemde belirti vermediği için eğer bu riske sahip hasta grubunda yer alıyorsanız, mutlaka bir göğüs hastalıkları ya da göğüs cerrahisi uzmanına gitmenizde fayda vardır.’’ dedi.
