?>

Ekrem İmamoğlu: Türkiye bir yol ayrımında...

Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını ve sonrasındaki gelişmeleri The Economist gazetesine değerlendirdi.

Gündem - 4 saat önce

Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını ve sonrasındaki gelişmeleri The Economist gazetesine değerlendirdi.

23 Mart'tan bu yanan Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, cezevinden The Economist'e yazdı.

Gazete Oksijen'in aktardığına göre İmamoğlu, yazısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve Cumhur İttifakı'nın "Terörsüz Türkiye" olarak adlandırdığı süreci değerlendirdi.

İmamoğlu yazısına "Cezaevindeki muhalefet cumhurbaşkanı adayı 'Demokratik gerileme ile değil' diye yazıyor" cümlesi ile başladı.

PKK'nın silahsızlanma sürecinin dış politika açısından da bir fırsat doğurduğunu belirten İmamoğlu, 7 Ağustos'ta yayımlanan yazısında "İç siyasi hesaplarla şekillenen ve tepkisel bir nitelik taşıyan Türk dış politikası tutarlılıktan yoksundur" değerlendirmesinde bulunarak Türkiye'nin sorumlu bir bölgesel güç olabilmesi için demokratik kurumların yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti. İmamoğlu yazısında "Erdoğan’ın kişisel hırslarıyla şekillenen ve iç politikadaki kutuplaşmadan beslenen bir dış politika, bu potansiyelin hayata geçmesini engellemektedir" dedi.

PKK'nın silahsızlanma sürecini "ülkenin siyasi sistemini uzun süredir zora sokan, ekonomik ilerlemeyi yavaşlatan ve toplumsal ayrılıkları derinleştiren şiddet döngüsünü kırmak için tarihi bir fırsat" olarak yorumlayan İmamoğlu, bu sürecin Türkiye'nin bölgesel bir güç olarak rolünü yeniden tanımlaması için de bir fırsat sunduğunu kaydetti.

Sürecin kamuoyuna açık bir şekilde yürütülmemesini eleştiren İmamoğlu, "Hükümet, açık ve kapsayıcı bir ulusal diyalog başlatmalıydı. Bunun yerine kapalı kapılar ardında müzakereleri tercih etti. Bu da meşruiyet ve güven inşa etme fırsatının heba edilmesine yol açtı" diye belirtti.

CHP'nin Kürt meselesini bir demokrasi sorunu olarak ele aldığını teyit eden İmamoğlu, "Biz, şiddeti sona erdirmeyi, kalkınmayı teşvik etmeyi ve kökleşmiş eşitsizlikleri gidermeyi hedefleyen uzun vadeli bir stratejiyi savunuyoruz. Tüm Türkiye vatandaşları için eşit yurttaşlık, demokratik katılım, hesap verebilirlik ve kapsayıcı bir cumhuriyet geleceği istiyoruz" dedi.

TBMM'de kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nun olumlu bir adım olduğunun altını çizen İmamoğlu, komisyonun işlevine dair "İhtiyacımız olan şey şeffaf bir süreçtir; Erdoğan’ın ittifakının aldığı kararları onaylamaktan ibaret bir organ değil" değerlendirmesinde bulundu.

Silahsızlanma sürecinin demokratik normlara dönüş ile birlikte ilerlemesi gereken bir süreç olduğunu belirten İmamoğlu, "Partizanlığın ve demokratik gerilemenin damgasını vurduğu bir sistemde kalıcı barış mümkün değildir. Halkımız için barış, baskıyla değil meşruiyetle sağlanabilir" diye yazdı.

Demokrasinin aşınmasının, Türkiye'nin uluslararası alanda da potansiyelini zayıflattığını savunan İmamoğlu, "İç siyasi hesaplarla şekillenen ve tepkisel bir nitelik taşıyan Türk dış politikası tutarlılıktan yoksundur. Komşu ülkelerle ilişkiler, çatışma ile yakınlaşma arasında sürekli sallanmaktadır" ifadelerini kullandı.

Bölgesel gelişmelerin Türk dış politikası açısından bir fırsat sunduğunu kaydeden İmamoğlu, adalet temelli demokratik meşruiyet ve hukuk devletine dayalı bir dış politika anlayışının gerekliliğini vurgulayarak "Erdoğan’ın kişisel hırslarıyla şekillenen ve iç politikadaki kutuplaşmadan beslenen bir dış politika, bu potansiyelin hayata geçmesini engellemektedir" dedi.

İmamoğlu, yazısının son bölümünde şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye bir dönüm noktasında duruyor. İç yönetim biçimi, dış dünyadaki etkisini her geçen gün daha fazla belirleyecek. Sorumlu bir bölgesel güç olmak istiyorsa, Türkiye demokratik kurumlarının bütünlüğünü yeniden tesis etmelidir. Ancak o zaman, giderek daha istikrarsız hale gelen bir dünyada güvenilir bir ortak olarak hareket edebilir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olarak, ülkemin demokratik yenilenmesine öncülük etmeye kararlıyım. Meşruiyet ve hukuk devleti ilkelerine dayanan yeni bir hükümet, dünyayla kararlı ve şeffaf bir şekilde ilişki kuracaktır."

Haftanın Öne Çıkanları

Bilal Erdoğan: Ülke hiçbir zaman olmadığı kadar iyi yönetiliyor

2025-08-07 20:41 - Gündem

Ali Erbaş'ın yağmur duasının ardından Meteoroloji'den yağış uyarısı geldi!

2025-08-01 13:15 - Gündem

Altaylı’dan bomba iddia: Öcalan partiyi ve örgütü ikna etmeye çalışıyor"

2025-08-01 13:32 - Siyaset

Fatih Altaylı CHP'nin kasasında kilitli duran anketi açıkladı

2025-08-04 13:48 - Siyaset

Sedat Peker, uzun süren sessizliğini bozdu

2025-08-01 17:20 - Gündem

Harp Okulu’nun en parlak mezunu ihraç Ebru teğmen işsiz kaldı!

2025-08-01 11:47 - Gündem

Özgür Özel: Anayasa tartışması içinde yokuz

2025-08-01 17:39 - Siyaset

Şamil Tayyar, erken seçim için tarih verdi, sonra sildi!

2025-08-03 10:34 - Siyaset

Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere göreve iade edildi

2025-08-05 15:31 - Gündem

İmamoğlu: Telaşın boşuna değil, çünkü gitme vaktin geldi!

2025-08-03 10:37 - Siyaset

İlgili Haberler

Fatih Altaylı: Bir tek bana tahammül edemiyorlar!

08:08 - Gündem

Şamil Tayyar: İmamoğlu tutuksuz yargılanmalı

07:31 - Gündem

Özgür Özel'in açıkladığı avukat kaçarken yakalandı!

22:44 - Gündem

Bilal Erdoğan: Ülke hiçbir zaman olmadığı kadar iyi yönetiliyor

20:41 - Gündem

Erdoğan'dan şehit ailelerine AKP logolu mektup

20:00 - Gündem

Günün Manşetleri

Fatih Altaylı: Bir tek bana tahammül edemiyorlar!

08:08 - Gündem

Şamil Tayyar: İmamoğlu tutuksuz yargılanmalı

07:31 - Gündem

Bilal Erdoğan: Ülke hiçbir zaman olmadığı kadar iyi yönetiliyor

20:41 - Gündem

Fatih Altaylı'nın YouTube kanalına erişim engeli

19:57 - Gündem

YÖK'ten 'Sahte diplomalı 400 akademisyen' iddialarına suç duyurusu

19:54 - Gündem